1-O kadar çok km hesabına giriyorum ki artık iki nokta arası mesafeyi 0.1 km hata payı ile hesaplayabiliyorum.
2-Uçakta,arabada,vapurda bile giderken acaba şuan kaç pace ile gidiyoruz diye kolumdaki gps li saate bakıp türlü türlü hesaplara girebiliyorum.
3-Artık yarış koşarken mesafe-pace hesaplamaktan verilen randevuya tam zamanında varabilme yeteneği kazandım.
4-Sosyal medyadaki koşudan kazandığım arkadaş sayım özel hayatımda olan arkadaş sayımı geçeli çok oldu…
5-Metrodan çıkıp da duraktan kalkıp köşeyi dönen otobüse yetişmek için diğer durağa kadar koşmanın ne kadar eğlenceli olduğunu fakat otobüsdekilerin bu koşu karşında nefes nefese otobüse binene nasılda şaşkın şaşkın baktıklarını gördüm…
6-Arabayla giderken Koşan birini görünce acaba tanıdık mı diye dikiz aynasından her defasında baktığımı farkettim.
7-Ülkemin her yerindeki koşucu arkadaşlarım sayesinde arabayla Türkiye’nin neresinde yolda kalırsam kalayım yardımıma bir koşucu arkadaşımın yetişebileceğinin rahatlığını fazlasıyla hissediyorum…
8-Artık hangi besin kaç kalori ve koşuya faydalarını, zararlarını,yağ,karbonhidrat ve protein oranlarını en az Canan Karatay kadar iyi biliyorum…
9-Katıldığım bir doğum gününde önceden kesilen en büyük dilim kime gidecek diye türlü olasılık hesapları yaparken şimdi “lütfen şu küçük dilimi ben alabilirmiyim ” diye direk atlayabiliyorum…
10-Çay içerken “şeker kullanmıyorum” demek artık benim içinde bir artistlik…
11-Maraton koşarken Gülhane parkından çıkıp Sultanahmet’e girerken yapılan tezahürat ve alkışlar karşısında hissettiğim gurur arenaya giren Roma Kuzey Orduları Komutanı efsane Gladyatör Maximus Decimus Meridius da bile olmadığını hissettim.
12-Kafamı yastığa koyduktan sonra 16.sn yi hatırlamamak gibi bir faydası oldu.
13-“Ayağına sağlık” gibi bir temenninin haberleri izlerken kadına ve çocuğa şiddet uygulayana başka bir vatandaşın o caniye tekme atmasına yorum yapan kişilerin söylenmediğini öğrendim.
14-Mağazada rengarenk vitrinde duran ayakkabıların fiyatlarını görünce “yuhhh kim verir bu ayakkabıya bu parayı” derken şimdi o ayakkabılardan almak için mağaza mağaza dolaşılabileceğini öğrendim.
15-Yorulmak için limitlerimi zorlayacağım üstüne üstlük birde bunun için para ödeyeceğim aklıma gelmezdi.
16-Tek çantayla çıktığım seyahatlere koşu kıyafetleri yüzünden artık iki çanta ile ancak çıkabileceğimi gördüm.
17-Doğum günü gibi özel günlerde eş dosttan alınacak en güzel hediyenin spor ayakkabısı olduğunu farkettim…
18-Hafta sonu eşim ve kızım ile kahvaltı yapmak için haftanın uzunu uğruna sabahın 5’inde uyanıp 5:30 da koşuya başlayıp 8:00 de evde olmanın nasıl yapılacağını öğrendim…
19-Bacak da bulunan tüm kasların latince isimlerini ezbere bilip hatasız söylemeyi öğrendim.
20-Yaşanılan bir sakatlığı doktordan önce koşu arkadaşlarıma sorup bu sakatlığı daha önce yaşamış birinden neler yapacağımı öğrenmenin kendimi daha iyi hissettirdiğini farkettim.
21-ilk maratonumu koşarken 35.km de ultra maratonunda sonlarına doğru ve sonunda bir daha koşmayacağım diye kendi kendime söz verip 3. gün sonunda ufaktan yarış bakmaya başladığımı farkettim…
22-Maratonun son km lerinde ayağını bile kaldıracak hali olmayanların son düzlükte nasılda depara kalktığını gördüm…
23-Telefonu şarj etmek yetmiyor gibi bir de artık her yere saatin şarj aleti ile gitmeyi öğrendim…
24-Her yarıştan sonra hayatında hiç koşmamış tayfadan gelen kaçıncı oldun sorusuna mantıklı bir cevap bulamazsam “sana ne ulan sana neee” demek isteyip de “işte şu kadar kişiden şu kadarıncı oldum” demeyi öğrendim.
25-Her yarıştan sonra koşucu tayfadan gelen kaçıncı oldun sorusuna da mutlaka geçerli bir bahane bulmayı öğrendim…2 haftadır hastaydım,sakatlığım devam ediyor,hedef yarışım bu değildi,aşilde sorun oldu,hızlı çıktım,gece uyuyamadım,eski sakatlığım nüksetti,parkur çok yokuştu,parkurda 600-700 mt yanlış yöne girdik (halbuki en fazla 100mt dir o)
26-Islanan kıyafetler ve çamurlanan çorap ve ayakkabıları kapı önünde çıkarıp yada poşete koyup eve nasıl girileceğini ve bu kıyafetleri yıkamak için çamaşır makinasının her programda ne kadar deterjanla yumuşatıcı miktarını da ayarlayıp yıkamayı öğrendim…
27-Maraton dünya rekorunun 02:55 pace ile kırıldığını ve bunun koşu bandında 2 saat gibi bir sürede 21speed e denk geldiğini görüp bunların nasıl bir insan olabileceğini araştırmaya başlayıp sonunda insan olmadıklarına karar vermemle sonlanan bir süreci yaşayarak gördüm…
28-Tv de hava durumunu izlemek benim için ertesi gün koşuya çıkarken sadece yağmurluk alıp almayacağımı öğreneceğim bir program haline geldiğini gördüm.
29-Bazen dururken bile su içtiğimde boğazıma kaçan su kaçabiliyorken şimdi 04:00 pace altında bile nasıl su içilebilceğini öğrenip hatta o boş şişeyi de çöp kutusuna nasıl denk getireceğimi öğrendim…
30-son maddem de…Günün hangi saati olursa olsun beni arayarak 0544327… yada mesaj atarak koşu ile ilgili bir soru yada yardım isteyen olursa ona yardımcı olmaktan,bildiklerimi anlatmaktan mutlu olduğumu hatta birazda fazla konuştuğumdan çok ayrıntıya girip kafa karıştırdığımı farkettim.
Benim öğrendiklerim bunlar…Hepinize sağlıklı güzel koşular dilerim…
Çok nefis olmuş. Harikasın…
27. maddede birebir aynı şeyleri hissetmiştim.
Ben de koşacağım sabahların akşamında en geç 22:45-23:00 gibi yatmayı öğrendim.
Her bir madde çok tanıdık ve içten. Elinize sağlık!
Kendimi gördüm biran . Çok güzel yazmışsınız
Bu maddeye sesli güldüm
24-Her yarıştan sonra hayatında hiç koşmamış tayfadan gelen kaçıncı oldun sorusuna mantıklı bir cevap bulamazsam “sana ne ulan sana neee”
Umarım benim de sizin gibi sporla ilgilenen,spor yapmayı seven,yenilikçi ve aktif dostlarım olur.
Harika bir liste olmuş,sağlıklı,bol sporla geçen günler dilerim
- madde
Mağazada süper fit olur. Koşuya çıkar 10.km’den sonra güzel nidalar okursun. En olmadık diyeceğin rahatsız hissettiğin ayakkabı göz bebeğin olur ve neredeyse koynunda yatacak kadar seversin. Harika olmuş liste
Koşu bana ; 135 kilo iken koştuğum parkuru yürüyemiyordum bile şimdi 45 dk’da koşup evde olabiliyorum. Yemek yerken döktüğüm terler, çektiğim acılar gözümün önüne geliyor dikkat ediyorum . Bir daha şişman olmayacağım. Şimdilerde ise üstüne koyarak devam ediyorum.
Herkese başarılar
Koşu bana ilerlemek için ne kadar çok emek sarfetmek gerektiğini ve yaşanan kötü anlarda bile pes etmemeyi ve ayağa kalkmayı öğretti.
Koşu bana her türlü şarta karşı sabırlı olmayı ve mücadele etmeyi öğretti.
Koşu bana antidepresanı bırakıp, depresyonu yenmeyi öğretti. Bence özellikle 35’ den sonra bi insanın kendisi ve ailesine yapacağı en büyük yatırım “ koşmak”