Selamlar
http://rsif.royalsocietypublishing.org/content/13/119/20160174
Şöyle bir çalışma gördüm. Yalnız ingilizcesi altında ezildim. Birileri tam olarak açıklayabilir mi?
1 Beğeni
1 haftalık makaleyi bulmanızı hakikaten takdir ettim 
http://www.barefootrunning.fas.harvard.edu/4BiomechanicsofFootStrike.html
Ben bu makaleyi daha çok tavsiye ederim, daha bir standart okuyucu dostu olduğu için.
The foot is considered a key contributor to leg-spring function [9,10,12,13]; however, to date, we believe, the influence of running shoes on the spring-like function of the foot has not been reported.
Düşünüldüğüne ayağın bacağın içinde bulunduğu yay mekanizmasına büyük katkısı vardır. Ancak bizim düşüncemize göre koşu ayakkabılarının bu mekanizmaya bir etkisi bulunmamaktadır.
Recent critiques of modern running footwear have argued that cushioning and support characteristics of the shoe potentially impair foot-spring function, with a likely consequence of reduced activation from muscles that support the arch, leading to their weakness and disuse atrophy [3,29,34]. Our findings partially support this notion. However, the observed concomitant increase in intrinsic foot muscle activation in shod running appears to indicate that the reduced arch compression observed when running with shoes may be driven by an increase in muscle activation, rather than via the cushioning and external support features of the running shoes.
Buradaysa ayakkabı yastıklamasının etkisinden bahsedilmiş. Ayağın yay hareketine katkısı olduğu zaten bilinen bir gerçek ancak yaptığı bu katkı yastıklamanın yükü emme kapasitesi ve über hüper desteklemesinden ziyade yükü başka kaslara aktarmasından kaynaklanıyor. Bu yastıklamanın etkisiyse kasların kullanılmamaya bağlı etkilerinin ortaya çıkmasını yavaşlatması olarak görülebilir.
Bu paragrafın bir sonucu olarak ben de şunu söyleyebilirim ki yastıklamasız dikişsiz bir çift skechers gorun2 çiftine sahibim. 1 hafta nike vomero 10 larla yarı maraton koştum, ertesi hafta yine aynı hızda bu skecherslarla koştum. Nike sonrasında herhangi bir DOMS gözlemlemezken skecherslarla koştuğumda bileğimin etrafındaki kaslarda DOMS gayet açık ve netti. Bu da bu paragrafı kanıtlar nitelikte.
However, despite the huge financial investment in the development of running shoes, running injury rates remain relatively unchanged over the last 40 years [6,26,27], leading some to question the efficacy of modern running shoes in preventing injury
Burada da ayakkabı endüstrisindeki büyük yatırımlara rağmen sakatlık oranlarının son 40 yılda değişmediğinden bahsetmiş. Bu da elbette ki koşu ayakkabılarının sakatlıkları azaltma konusunda sorgulanmasına sebep oluyor.
Thus, despite the modification in landing mechanics, the magnitude of adaptation in our habitually shod runners was insufficient to damp impacts in a manner comparable to the cushioned running shoe.
Her ne kadar koşarkenki yere iniş aşamasındaki mekanikler değiştirilmek istense de, bu kadar yastıklamanın alışılagelmiş ayakkabılarla kıyaslanabilir bir fark yaratmadığı görülmüş.
In our discussion of the foot and shoe interaction, we have made the assumption that constant leg stiffness is ideal during steady-state running.
Buradaysa sabite yakınsak bir koşu sırasında bacağın rijitliğinin ne kadar sabit olursa o kadar iyi olduğu söylenmiş. Daha önceden de bahsi geçen grafikelrde bakılacak olursa çıplak ayakla koşulduğunda etkiyen kuvveti gösteren grafiklerde 2 farklı ekstremum noktası gözlenebiliyor. Bu aslında rijitliğin değiştiğine delalettir. Ayakkabıyla yapılan koşularda ise tek bir tepe noktası olduğu ve bu tepe noktasına çıkışın kıyaslandığında oldukça yumuşak olduğu görülür.
Bu 2 tepe noktasının bize zararı ne olur diyorsanız bunu yorulmayla açıklayabiliriz. Gevrek veya sünek olsun çoğu malzemenin belli bir kuvvetin üzerinde bir yük altında çokça sayıda tutulduğunda eninde sonunda kırılacağı aşikardır. Ancak bu kırılma, aşınma veya yorulma her zaman ani kırılmayla ortaya çıkmayabilir.
Bu linkte görülebilecek testteki gibi sonucu varsayarsanız, abartı olmasa da bir kuvvet devamlı uygulandığı takdirde sonuçlar çok kötü olabiliyor. Biz 2 tepe noktasıyla koştuğumuzda koşmak başlı başına ayağı yormuyormuş gibi durduk yerde 1 kere tepe noktamız olacakken yanlış ayakkabı veya çıplak ayak koşma sonucunda 2 kat daha fazla kere etki altında kalmış oluyor. Örnek verecek olursak 10000 adımda ortaya çıkacak olan etkiler 5000 adımda çıkıyor.
Ayrıca insan yapısının ayak uydurmaya olan yeteneğinden bahsedilmiş. Bu da sanırım şu demek oluyor ki bir yerden sonra eğer kendinizi çıplak ayak koşmaya alıştırırsanız etraftaki kaslar geliştikten sonra hangi ayakkabıyı giydiğinizin veya çıplak ayakla koşup koşmadığınızın bir önemi kalmaz. Bahsi geçen sakatlıkların yaşanması söz konusu olmayabilir.
Anahtar ayağın yere olan temas süresini uzatmaktan geçiyor diyebiliriz. Momentum aynı kalırken temas süresi uzatıldığı takdirde genel olarak yük binişinde azalma görülecektir. Bu yük azalması bizim faydamıza olacaktır. Ayakkabılardaki yastıklama bunu destekler niteliktedir. Resimde kırmızı çizgi çıplak ayağı gösterir. Yatay X ekseniyse zaman anlamına gelmekte.
Anahtar bence kendinizi alıştırmanızdan geçiyor, ben önceki barefoot tarzı diyebileceğim ayakkabıalrla 500 kilometre koştuktan sonra mesafe önemi olmaksızın herhangi bir acı çekmiyordum. 200 kilometre boyunca yastıklamalı bir ayakkabı kullandıktan sonra tekrar bir eski barefoot ayakkabıları deneyeyim dediğimde iki ayak bileğimin de etrafı çılgınlar gibi ağrıyordu.
Umarım yardımcı olabilmişimdir, makale çok uzun ve yalnızca dikkatimi çeken noktaları çevirmek istedim, geri kalanında zaten sonuç kısımlarının kanıtlanmasından bahsediliyordu.
İyi koşular
15 Beğeni