Evet maalesef köylüler garip bir tavır içindelerdi. verdiğimiz selamı garip bir tavır ile isteksizce alıyorlardı. Çok yazık
Peki köylülerin isteksizce selam vermesi, hiç selam vermemesi ya da işaretleri koparmalarının ardında yatan neden her sene bölgeye gelip koşup zevk alıp gitmek varken attıkları çöplerle doğayı kirleten koşucular olabilir mi?
2 Beğeni
sevgili 789 inan bana köylülerin yaptığı kadar koşucuların parkuru kirlettiğini düşünmüyorum. Cumartesi patikalarda gördüğüm bazı şeyleri söyleyeyim ; 5 kiloluk yoğurt kovası , bira şişeleri, damacana , 5 litrelik su şişeleri , ARABA JANT KAPAĞI… Eğer köylüler kendini bilmez bir kaç koşucunun attığı bar, enerji jeli gibi çöpleri atanlar için tüm koşuculara böyle davranıyorlarsa hata ediyorlar.
2 Beğeni
olamaz.
Pireyi deve yapmak konusunda üstümüze yok.
Ben şehirde yaşıyorum ama aslen köy kökenliyim ve hali hazırda zeytin yetiştiricisiyim.
Yani aslında o parkurda gördüğümüz insanlardan birisiyim.
Koşucuların etrafa attıkları birkaç jel kutusunu (100km parkurda toplasan 10 tane jel kutusu ancak görebiliriz.) dert edecek kadar temiz değil onlar.
Biraz alıcı gözle etrafa bakarsak parkur boyunca her yerde koşucular ile alakası olmayan çöpler ve pislikler vardı.
O yüzden lütfen şimdi hiç kimse “koşucular etrafı kirletiyor” triplerine girmesin.
O misafirperver köylü tiplemesi masallarda kaldı.
Şimdi köylüler kendi arazilerinin üstünde veya yanında yabancıların olmasından fazlasıyla rahatsız olan, yani yabancı insanların varlıklarından rahatsız olan insanlar haline geldiler.
4 Beğeni
Söylediklerinize katılıyorum. Bizlerin o ortamı köylülerden ya da o bölgeye gezmeye gelen, yürüyüş yapan, piknik yapan kişilerden daha fazla kirlettiğimize inanmıyorum ben de zaten. ama yine de atmamız gerektiğini biliyoruz ve zaten her yer kirliyken bir çöp de ben atsam diyemeyiz.
Çok güzel ve yerinde bir tespit
İki farklı konu söyleyeyim,
Doyran Cp e gelen redbull un klasik djli ses sistemi cipine ciddi tepki verenler oldu, hastamız var yaşımız var vs diyerek
Koşarken bir köylünün cüzdanını buldum, traktörle giderken düşürmüş, biraz sonra geldiğini görüp verince biraz sohbet ettik, işaretlerle ilgili farklı algılar oluşanlarda oluyor, ağaçlara takılmasını sevmeyenlerde, toplanırken eksik kalanlar olduğu da
Bir de köy içi ve yakınlarında çocuklar, gençler eğleniyor hatta aralarında skor bile tutan görmüştüm,
Zor bir iş gerçekten,
Ama bizim ülkemizde işaretleme konusunda çok yüksek beklentilerle dolu ne yazık ki koşucularımız, saat takibini öğrenmek için çok antreman yaptım geçen sene şu anda data doğruysa kaybolma durumu hiç yaşamıyorum.
Benim ida yla ilgili sıkıntım cp aralıkları sadece, hızlı ön gruptan sonrakiler için çok süre geçiyor arada, teknik toplantıda 66km içinde 63 e çorba makarna var demeyeseydi iyiydi Polat
paket yaptıracaktım geçerken
Cp gönüllüleri çok özveriliydi, hepsine teşekkürler tekrardan
4 Beğeni
Ben de 36K parkurunda yarıştım hafta sonu aklımda kalan bazı olumsuz şeyleri söylemeden geçmek istemiyorum çünkü yarışın yapıldığı coğrafya çok değerli ve güzel bir coğrafya, bu yarışın devamlılığı için bazı şeylere dikkat çekmek istiyorum. Evet geçtiğimiz hafta bölge aşırı yağış almış ve organizasyonun işleri zorlaşmış olabilir ama bunların haricinde bir takım başka sıkıntılardan bahsedeceğim.
- Kit teslimindeki zorunlu malzeme kontrolü çok kötüydü. Kesinlikle doğru düzgün yapılmayan sadece gösteriş için yapılan bir kontroldü. Bunun devamında yarış boyunca bir çok koşucunun sadece bir bel çantasıyla koştuğunu gördüm. Yarış içerisinde herhangi bir kontrolün de yapıldığını sanmıyorum.
- Teknik toplantıdaki elektrik teli mevzusu baya ilginçti, organizasyonun ‘’ biz dokunmadık siz de dokunmayın’’ şeklinde koşuculara bilgi vermesi bence yanlıştı. Yarış esnasında bu noktada bir akut görevlisi uyarı yapsa da geçilen yer teknik bir yer olduğu için en ufak bir ayak kaymasında zaten refleks olarak tutunmak istenecek şey tam olarak o elektrik teliydi. Herhangi bir problem olmaması sevindirici.
- 36K parkurundaki ikinci dere geçisinde akıntı fazlaydı, burada ben herhangi bir görevli veya yardımcı ekip göremedim, bu noktada bele kadar suya girildiği için yine aklıma o akıntının zayıf bir insanı düşürebileceği ihtimali geldi.
- 36K parkurunda işaretleme genel olarak iyiydi, 1-2 nokta hariç ben ve etrafımdaki 2-3 koşucu hiç sıkıntı yaşamadık.
- 100K parkurunda gece işaretlemeler bence bazı bölgelerde çok yetersizdi, arkadaşımıza destek verirken arabayla geçtiğim son kilometrelerde biz bile zorlandık. Tam bunu konuşurken kadınlarda birince gelen sporcunun son 2km kala kaybolduğunu farkettik. Yaklaşık 50dk gibi bir süre kaybedip yarışı tamamlamış, bu kendi hatası da olabilir tabi ama yine de gece işaretlerinin önemini gösteren bir durum.
- Etrafa atılan sporcu jellerinin çöpleri beni çok üzdü, yukarıda köylülerle bir takım karşılaştırmalar yapılmış fakat bu bakış açısı bence çok yanlış. Bir tane bile çöpün atılmış olması doğaya yapılan büyük bir saygısızlık, bunu malesef kabul edemiyorum. Biz oraya koşmaya gittiğimiz de orayı nasıl buluyorsak, koşu bittiğinde de aynı bırakmak zorundayız. Köylülerin attıklarının yanında 3-5 tane jel atılmış ne var diye bir bakış açısı olamaz, olmamalı kusura bakmayın.
Umarım önümüzdeki sene hem organizasyon hem de koşan tüm koşucular bunlara biraz daha özen gösterir.
15 Beğeni
Bir konu daha var belirtmeden geçemeyeceğim :
Cumartesi yarışta olduğumdan aynı durum yaşandı mı göremedim ama pazar günü 8.5 yarışında hakemler finishte bekleyen insanların ve fotoğrafçıların daha arka tarafında -yani finishi görmeden-
sandalyelerde oturuyorlardı, canlı sonuçları açmışlar gönüllülerden birine sonuçları yazdırıyorlardı.
Yani hasbel kader bir hata olsa sonuçlara itiraz etsen hakem kağıda da aynı şekilde sonuçlarla aynı olacaktı,
Bu da ciddiye alınması gereken bir durumdu,
Bir de 8.5K için pazar günü kit dağıtımı yapılmadığı için numarasız koşan bir sürü insan oldu, onlarda işleri karıştırdı.
2 Beğeni
İnsanlar alınganlık kasmaya pek meraklı hale geldi.
Yazdıklarımı tam anlama zahmeti göstermeden alınganlık göstermişsiniz.
Ben bir köylü olarak diyorum ki; sporcuların attığı çöplerin az veya çok olması değil mevzu.
Mevzu oradaki köylülerin az veya çok fark etmeksizin çöplerden rahatsız olmaması.
Yani orada işaretleri koparan köylüler bizim çöplerimizden rahatsız oldukları için değil bizim Varlığımızdan rahatsız oldukları için bunu yapıyorlar.
Yoksa ben az çöp atmışız, çok çöp atalım falan demiyorum.
Hiç çöp atmayalım. Ama sıfır atık ile yarışsak bile köylülerin davranışı değişmeyecek.
Bu konuda size tamamen katılıyorum.
Yarış içerisinde rastgele bir noktada malzeme kontrolü yapılmalıydı.
IDA bu mevsim itibariyle çok kötü hava koşullarına da sahip olabilirdi.
Daha önceki yıllardaki hava koşulları olsaydı yeterli malzemesi olmayan bir 36k koşucusu dahi hipotermiye girebilirdi.
2 Beğeni
Burada üye mi bilmiyorum ama Haldun Aydıngün çok güzel söylemişti. Önce biz yapacağız ki, 10-20 yıl sonra insanlara da ulaşsın. Doğaya bu kadar özen göstermesi gereken bir ekip olarak biz ne zaman çöplerimizi atmazsak 10-20 yıl sonra köylülerden de aynı özeni bekleyebiliriz.
4 Beğeni
Biz “1” gün oradayız, onlar “365” gün orada.
Orası onların evi.
365 gün yaşadıkları evlerini temiz tutmayı bizden öğreneceklerse vay haline onların.
2 Beğeni
“Alınganlık kasmıyorum” sadece olması gerekeni söylüyorum. Sizin demek istediğinizi anladım fakat bazı koşucular etrafı kirletti,köylü buna tepki vermiş veya vermemiş benim için önemli değil.Ben doğada spor yapan bir insanın çöpünü oraya bırakmasına karşı “tribe girebilirim” çünkü bu benim gözümde kabul edilemez bir durum.
8 Beğeni
Bu konuda tribe girmekte haklısınız. Bende girerim.
Hatta UTMB gibi yarışlarda çöp atmak doğrudan diskalifiye sebebi ve yarışı lider götüren sporcuları dahi bu yüzden diskalifiye ettikleri oluyor.
Ben 10 yıldır yarışlara katılıyorum.
Bırakın diskalifiye etmeyi ülkemizde süre cezası alan koşucu dahi görmedim.
1 Beğeni
Ben 36 koştum. Benim karşılaştığım köylülerin hepsi çok cana yakındı. Hatta bir teyzenin verdiği mandalina resmen hayatımı kurtardı. Çok keyifliydi, sadece su konusunda endişe yaşadım, belki extra bir su cp si olabilirdi. Koşan herkesin ayağına sağlık.
1 Beğeni
66 k Parkurunda koşarken Üzeyir yarışın 34. k sında yanımdan hızla geçti. Üzeyir’in pek uzun mesafelerde koşmadığını ve 34 k boyunca Üzeyir’in önünde koşmamın mümkün olmadığını bildiğim için çok şaşırdım. Yaklaşık 10 dk sonra Üzeyir geri döndü ve 36 k finish noktası olmadığını yol ayrımını mı kaçırdığını sordu ben de yol ayrımının bir hayli geride kaldığını 66 k parkurunda koştuğunu söyledim. Büyük ihtimal o kadar süre kaybettiği ve kazanma ihtimali kalmadığını anladığı için binmiştir. Lakin sonuçlarda bitirmiş gözüküyor bu da hoş bir durum değil böyle bir şey yapıyorsan gider hakemlere araca bindiğini bildirir dnf yazdırırsın. Yazık olmuş.
4 Beğeni
Fotonun altındaki videoda Üzeyir detayları anlatmış zaten…Anlatmasına gerek var mıydı ondan da emin değilim!Sonuçta Üzeyir ülkemizin 2.14 maraton koşan milli bir sporcusu.Ida ultra 36k da hile yapma düşüncesi olabilir mi?Bütün bunların ötesinde Üzeyir’in karakteri böyle birşeye müsade etmez.Gerisi organizasyonun sorunu.
3 Beğeni
Videoda Üzeyir göğüs numarasını söktüğünü, finişe çocuklarla koşarak jest için girdiğini belirtmiş. Finişe girme konusu da bir başkasının ısrarı üzerine olmuş. Organizasyonun sonuçları güncellememesi ayrı bir durum. Üzeyir’e fatura çıkmamalı.
2 Beğeni
Merhaba ida half utra da saatimde rota yüklü olmasaydı çok kez kaybolurdum ve bitirme sürem asla 9 saatin altı olamazdı…
4 Beğeni