Geyik Koşuları 10 Aralık 2023

Geçtiğimiz Pazar günü 35. Geyik koşularında ilk trail yarışımı koştum. İnanılmaz keyif aldım. İlk tarihi 8 Ekim’di. Maratona hazırlanırken bir uzunumu da burada yaparım diye kayıt olmuştum aslında ama kısmet bu güneymiş.

Günlerdir yağan yağmur, fırtınalarda dökülen yapraklar, kırılan dallar, devrilen ağaçlar parkuru iyice zorlaştırmış. Bir kaç yerde akan suların, çukurların üzerinden atlamak gerekiyordu (bu atlayışları çok dikkatli yapmak gerekirmiş, fazla yükseğe çıktıktan sonra 1-2 sert iniş yüzünden 20k’dan sonra IT bant ağrımaya başladı). Devrik ağaçlardan da artistik atlayışlarla geçerken 2 kez düştüm (birinde yere indiğimde ayağım kaydı birinde devrik ağacın etrafındaki ince dalları görmedim ayağım takıldı)

Yükseklik grafikleri de hiç kağıt üzerinde göründüğü gibi değilmiş. 800m bana basit gelmişti ancak parkurun bazı noktalarında koşmak ya da yürümeyi geçtim ayakta durmak bile zordu. Ağaçların gövdelerine, köklerine, dallarına neye bulursam tutunarak aşabildim bazı noktaları. 1. turdan sonra 14çülerin de parkura girmesiyle zemin iyice yumuşadı. Çamur sörfü yaptık resmen.

Daha önce hiç tecrübe etmedim ama 2 adet batonum olsaydı sanki inişlerde daha cesaretli olur, yokuşları da kollarımdaki güçle beraber daha az yorularak daha hızlı çıkabilirdim. Bu belki de hiç düşüremediğim nabız konusunda da yardımcı olurdu. 164 ortalamayla bitirdim çoğu yerde anaerobik eşiği de geçtiğim oldu. (bu tarz yarışlarda böyle olması normal mi acaba?)

7.km’deki cp’de bardaklarda su vardı (hava çok soğuktu buradaki sular da soğuktu bu yüzden 1-2 yudumdan fazlasını içemedim) ve başlangıç noktasında yani 14. km’de kraker gibi bişeyler vardı, burada bardak olmadığı için ve mataram olmadığı için su içemedim. Böylece 7-21k arasında su tüketemedim.

Ben 3 saat civarı bitiririm diye düşünüyordum, 3:15:30’da bitirebildim. ilk 14’ü 6:33, 2. 14’ü 7:14’le koşmuşum. Mr. Kramp da sağolsun 3. saatten sonra yine ziyarete geldi. Bu sefer ilk uyarıdan sonra hemen yavaşladım. Maraton’da son 100 metrede yere yapıştığımda gelen tekerlekli sandalye oraya hemen gelmezdi tahminimce. Onun rahatlığına da alışmamak gerek. (Sanırım uzunlarda şu tuz tabletlerini kullanmaya başlasam iyi olacak.)

Bitişteki ikramlar harikaydı. Kaç dilim portakal yedim hatırlamıyorum. Yengeçli, somonlu, ton balıklı ikram da muhteşemdi.

28k’da katılım beklediğimden azdı ama gördüğüm kadarıyla çoğu patikada tecrübeli koşuculardı. 66 kişi başlamış 59 kişi bitirmişiz. Sonuçların linkini paylaşıyorum:

https://racetecresults.com/results.aspx?CId=16389&RId=266

Bir daha gider miyim kesinlikle giderim. Kuru zeminde ve mümkünse farklı mevsimde hızlı 14 denemeyi çok isterim. Ve patika koşusunu en az yol koşusu kadar sevdim diyebilirim.

Düşüncelerim bunlar sizle de paylaşmak istedim.

10 Beğeni

Ayaklarına sağlık, çok kez katılmama rağmen Geyik parkuru tatlı sertliğini konuşturdu yine…Size yakın bitirdim…
En hızlı Ekim ayında koşulabiliyor bu parkurda. Patika koşuları candır,
Fakat biraz yokuş çalışmak istiyor…

2 Beğeni

Koşuya ilk başladığım aylarda bundan 5 sene önce yine aralık ayında bu parkurda 14k koşmuştum. Bu seferki gibi yine çok fazla çamurlu bir döneme denk gelmişti, bacaklarım titreyerek ve çok zorlanarak bitirebilmiştim. Bu sefer sizin gibi 28k’ya katıldım. Çamur ve kaygan zeminden nasibimi daha ilk metrelerde alıyordum, yanlış bir hareketle kaydım ve düşmek üzereyken son anda toparladım. Bu andan sonra parkurun ciddiyetini hatırladım ve sakatlanmamak için daha temkinli ilerledim, özellikle de inişlerde. Şehir içi koşulara göre burada hız yapabilme fırsatı pek yok, sanırım 10. km civarlarında patika dışı araçların da geçebildiği geniş bir yol vardı, sadece burada bir süre hızlı ve düşmemeye odaklanmadan koşulabiliyor. Buna katılma amacım yakın olduğu için Kapadokya Ultra öncesi bir trail yarışı deneyimlemekti. Ancak tahmin ediyorum ki dünkü orman içi şartlar (çamur, yaprak, akan sular, devrilen ağaçlar vs.) Kapadokya’ya göre biraz daha zorlayıcı olabilir. Her iki yarışa da katılan varsa kıyaslama yapabilirler. Organizasyon ise çok iyiydi. GVN’nin dediği gibi seneye ekimdeki yarışı da denemek isterim.

4 Beğeni

Ne tesadüf ben de 5 sene önce ilk yarışımı Belgrad Ormanında gölün etrafını dönen 6k’lık parkurda, Runtofd 12k kategorisinde koşmuştum. IT band’ı mahvetmiştim 1 sene boyunca sürekli ağrılarıyla uğraşmıştım. O günlerden bu güne performanstaki gelişimi görmek güzel, biraz mesafe kat etmişiz anlaşılan :slight_smile:

1 Beğeni

Aynı zamanlarda başladığımız gibi görünüşe göre performansımız da eşit gidiyor, İstanbul Maratonu’nu da arka arkaya bitirmişiz, bunu da. Runtofd yarışının 2019’una katılmıştım, 2018’de de mi yapılmıştı?

1 Beğeni

Evet hatta Ebru Şallı ile ısınmıştık :rofl:

10.5’teki yokuş gerçekten zordu. Burayı 2. çıkışımda ayağım kaydı boylu boyunca uzandım yere. Yokuşun başlangıcına yuvarlanıcam sandım bir an. Mavi ile işaretlediğimin büyük bölümü koşulabilir ama diğerlerini dediğiniz gibi ustalıkla çıkmak gerekir bence de.

Ben 8k’daydım, keyifliydi ama bir daha geyik koşularına katılır mıyım? Hayır! O paranın karşılığını asla vermiyor. Ne madalya güzeldi, ne ikramlar + fotoğrafların çok pahalıya satılması da cabası…

1 Beğeni