Garmin Runfire Salt Lake Ultra Trail 2021 40K Raporu

Merhaba Koşuforum ailesi, 21 Ağustos 2021 Garmin Runfire Salt Lake 40K koşusunda yer aldım. Hedefim 5 saat altında bir sürede yarışı bitirmekti, yarış esnasında 4:30 saat hedefinede bir yükseldim yalnız 30-40 Km arasında beklediğim düşüş daha dramatik olunca, 4:58 (kendi saatime göre) sürede yarışı tamamladım. Buraya kendimce ve dilim döndüğünce birşeyler yazmaya çalışacağım. Burada, ister deneyimli olsun ister deneyimsiz olsun birçok arladaşın ve abilerimizin paylaşımlarından çok şeyler öğrendim, bende çok öğretici bişeyler yazamayacak olsam da en azından yarışı bir özetleyeyim.

Öncelikle hazırlık sürecinde, olabildiğince aerobik aralıkta koşular ile hazırlandım, genelde haftada 2 gün 10K, bir gün 15K veya daha uzun mesafeler koşarak; bunlarında %60-70 i aerobik kapasitelerde oldu. Şubat ayında dizimde yaşadığım sorunlardan sonra halen intarvel ve yüksek hız idmanları yapmaya çekiniyorum. Başka arkadaşların da belirttiği gibi nabız bazlı idmana daha ağırlık verdim. Son uzunlarımda beslenme ve CP noktaları denemelerinde bulundum kendimce. Neredeyse haftada 2-3 kerede masa başında 15-20 dk olacak şekide vücud ağırlığımı kullanarak ters yönlü kuvvetler ile (basma-çekme gibi) güçlendirme yaptım evde de direnç bantlarıyla çalıştım vakit yarattıkça.

Uyku ve dinlenme ve de yemek olayı meslekten dolayı hep düzensizdi bu konularda yine yetersiz kaldım.

Tuz gölüne gece araçla gittim ve kalan 3-4 saatlik süreyi araçta dinlenerek geçirdim. Buradan tecrübeli arkadaşların daha önce yazdığı gibi kimseler kalkmadan sıra vs. sebebler ile tuvalet ve hazırlık işlerini hallettim. Sırtımda 1 lt sis tabletli su, önümde toplam 500 ml su, yanımda iki adet meyve püresi, 2 adet enerji çikolatısı vardı, ürünlerin hepsi Decathlonun ürünleri bu arada.

Saat 07:00 da 40K ve 80K startını aldık. İlk 10 km tam istediğim düzeyde bir pace ve aerobik düzeyde devam ettim. 10 km CP de 1 meyve püresi ve taze su takviyesi aldım. 10-20 km arasında zaman zaman sert rüzgara kalsakta hızımı korudum hatta arka rüzgarla hızlı geçtiğim bileklik aldığımız üçgenin kenarları da oldu. 20 km CP de soda, limon ve enerji çikolatası tükettim, sular yenilendi. 20-30 km de yavaş yavaş düşmeler başladı ve özellikle 4. bilekliği aldığım nokta kafamda kurduğumdan daha uzak gelince, beyinde yavaş yavaş düşmeye başladı. Rüzgarlardan daha fazla negatif yönde etkilendim açıkçası. 30 km CP de çok vakit kaybettim, burda soda, powerade tükettim, suyla başımı yıkadım sular yenilendi limonlar tüketildi ve yürümeyle başlayarak 30-40 km arasına girdim. Sisli su nerdeyse yarı yarıya kaldı. O hariç tüm CP lerde öndeki suları yeniledim. Hedef 1 km yürümek ve sonra koşmaktı lakin hesaplar şaştı nerdeyse yürü koşa döndüm sadece son 2 km yi kendimi itekleyerek ful koşabildim. Son 10 km de hem koşu ritminden hemde disiplininden koptum açıkçası.

Yarış sonunda duş, yemek ve masaj üçlüsü ile rahatlayıp, dünüş yolu başladı.

Şimdi bence hatalarım yada geliştirmem gerekenler:

1-Aerobik kapsitede sınıfta kaldım, daha fazla bu konuda çalışmak ve koşuları buna göre yapmak lazımmış, bu arada strava segmentlerin rekabetçiliğine mümkünse aldırmadan, gerekirse daha yavaş koşularak aerobik bölgede kalarak idman yapmak gerekli. 25 km den sonra nabız kontrolum gitti açıkçası, 150 civarı olan nabız yavaşlaşam bile daha sonra 170ten düşmedi koşarken.

2- Su disiplini, 30 kmye kadar her kilometrede 2-3 yudum su ile devam ettim, sonrasında sıcak ve yorgunluğun etkisi sürekli içmeye başladım ve bu disiplinde elden gitti. Şişkinlik olmadı ama bariz şekide performansım düştü.

3- Mental durum, 30 kmden sonra duvardan o kadar korktum ki beynim resmen yavaşlattı ve yürüttü beni. Aslında yiyecek stratejim duvara müsade etmeyecekti ama beynin oyunları başlamıştı bir kere.

4- Dinlenme ve uyku, malesef aracın arka koltuğu pek rahat değidi, 4 saat için çadır atmayada üşendim. Sözün özü daha yatay bir dinlenme mutlaka pozitif etki yapardı diye düşünüyorum.

Mutlaka daha fazla yazılacak ve düzeltmem - tecrübe etmem gereken birçok şey vardır ama aklıma gelenler şimdilik bunlar.

Organizasyon ile ilgili olarak Uzunetap gayet düzenli ve güzel bir iş çıkarmış, yalnızca üçgenlerin orta noktasındaki 3 kere geçtiğimiz CP ye 1 adet seyyar tuvalet konabilirdi, bayan katılımcılar için baya faydalı olabilirdi.

Aklıma gelenler bunlar arkadaşlar. Sonuçta tatlı bir yorgunluk, mental bir mutluluk, bileklerimde birkaç adet sanırım tuz yanığı, baya bir amele yanığı ile,birde su toplamış bir ayak ile bu tecrübeyi edinmiş oldum kendi adıma. Okuma sabrı gösteren herkese teşekkür ederim, başka organizasyonlarda görüşmek üzere.

9 Beğeni

Dinlenmenin ve gıdanın en az idman kadar önemli olduğunu düşünmekteyim Paylaşım için teşekkürler Bilgi paylaştıkça çoğalır Sağlıcakla daha nice koşulara

3 Beğeni

Neyse ki sürekli içmişsiniz.Vücut ihtiyaç duymuş ki 2-3 yudumda kalmamış.30km’ye kadar iyi gelmişsiniz suyu disiplinle kullanarak.(her 10km’de 2-3…4-6…6-8 şeklinde artırmak da denenebilir).Çok sıcak olmalı…
Güzel bir rapor, başarılı bir koşu.Decathlon tek kişilik şişme yatağı olsaydı arabanın yanina çadır kurmadan yatılır mıydı toprak zeminde, soğuk olma durumu nasıl? Ayaklarına sağlık.:clap::+1::nazar_amulet:

1 Beğeni

@cerkes 'in dediği gibi;

“Aşırı su tüketimi nedeniyle spor esnasında kandaki sodyum seviyesinin düştüğü ve kişilerin hiponatremiye girebileceğini ifade ediyor.”

“Gereğinden fazla su içilince kanda sodyum azalıyor. Böbreklerde çok fazla sıvının birkmesinin ardından vücuttaki hücreler aşırı sıvıyı depolamaya gayret etmeye başlıyor. Bu da vücudun farklı yerlerinde ödemlere neden oluyor. Beyinde oluşabilecek ödemler ise komaya hatta ölüme dahi yol açabiliyor.”

Kaynak:'Spor yaparken fazla su içmek öldürebilir' - BBC News Türkçe

Sonuç:Sadece su değil, mineral/sodyum ihtiva eden sıvı tüketimi, İznik Ultra’da sponsor olan tabletler vs de atlanmamalı.

2 Beğeni

@fatihboyaci aracın yanında yatmak biraz zor olurdu bölgede. Gece çok rüzgarlı bir ortam vardı bunun yanında sıcaklık sanırım 15 derece altına kadar düşmüştü. İklimi karasal olan bir lokasyon bildiğim kadarıyla.

1 Beğeni

Çadırsız açık alanda uyumak pek mümkün değildi, şiddetli rüzgar vardı,onunda dışında acayip kumlu bir ortamdı, sabaha kadar çadırın içinde olmamıza rağmen kum soluduk.

1 Beğeni