Merhaba,
Bu bir yarış raporu değil daha çok gözlemler olacak.
Uludağ’in zirvesinden ağaçlar arasında geçerek Eker meydana inme fikri güzel.
Sabah 5:30’da tam saatinde maratonculari servisle alıp Uludağ zirveye götürdüler. Uludağ zirveden merkeze doğru koşarak geri geldik Bu konsept cidden kulağa cezbedici geliyor.
Bu yarışın en büyük artısı PR yapacaklar için hatta maraton rekorunu en azından geliştirmek isteyenlerin ilk durağı burası oluyor. Sub3 yapan adam burada cok rahat 2.40 yapabilir.
Birde her sene genel maraton 1.cisini Milano, Sevillla tarzi yurtdisi maraton yarışlarına sponsor olup ucretsiz götürmeleri güzel. Bunlar yarışın artı yönleri.
Organizasyon güzeldi yalnız sadece kendilerini geliştirmek için gelelim eksi yönlerine.
Belki de en büyük dezavantaji yarış tarihi. Ayni tarihte yıllardan beri Bodrum YM ile çakışıyor. Bende dahil bir çok kişinin tercihi eğer Bursali değilse hep Bodrum’a gitmek oluyor. Ben ilk kez bu sene maratonu tercih ettim.
Aynı şekilde Kasım’da ki İstanbul Maratonu ile de çakışıyor. Yani 1 yarışçı diyelim planini sürekli Ekim’de Bodrum yarı maratonu Kasim’da da İstanbul Maratonu diye planlıyor. Ben Ekim’de Bursa Maratonu yaparım Kasim’da da İstanbul Maratonu yaparım diyen çok az kisi var. Bu tarih seçimi özellikle maratonun daha fazla kişiye erişmesi önündeki en büyük engel bu.
Maraton yarış kitinden vitamin bar dışında hiçbir şey çıkmadı. Koca kitten çıka çıka 1 tane protein bar çıktı. Bu adamlar maraton koşacak bunlara bir powerade bir protein tozu bir kola bir şeker bir ayran bir kestane şekeri insan bir şey koyar. Koca Eker sponsorlugunda maraton yarış kiti çok yetersizdi. 5 ve 15k’yi bilemem.
Bunun yanında maraton cp’leri cok yetersiz. Tamam Eker kendi ürettiği ayranı veriyor onda sorun yok ama yurtdisinda ki maratonlarda adamlar kendi enerji jellerini veya sünger veriyorlar. Maraton koşan adama cp’de sadece su yetmez.
Gelelim yarışa, parkur zor. Bakmayın inişli minişli deniliyor. Doğru iniş var ama özellikle sonlarda 33km. den sonra neredeyse 7-8 km yokuş var bildiğin %15 eğimli rampa arabar zor çıkıyor.
İnişte de freni boşalmış kamyon gibi benim gibi inerseniz tam PR geldi dediğiniz anda dizlerinizi elinize alip patliyor olabilirsiniz. 23. Km’ye kadar sub4 hedefinden 16 dk önde gidiyordum ama nolduysa 24km’den sonra oldu. Belki bunda yarış sabahi 3 saat gibi cok kisa uyku uyuyabilmenin acizi çıkmıştır.
Yarış güzel mi, güzel. Üst üste tekrar gelinir mi sanmam. Bir sene Bodrum bir sene Uludağ yapilabilir veya birçokları gibi maratonda şöyle 2.30’luk PR’im olsun diyenler bir kere gelir sonra gelmez, her sene burada 1.Olup ücretsiz yurtdisi maratonlara katilma hakkı edeyim diyenler her sene gelebilir.