26 Mart Cumartesi günü Manavgat’ta güzel bir yarış koşuldu.
Aynı zamanda doğum günüme denk geldiği için doğum günümde ultra koşmuş oldum. Bu da benim için ayrı anlamlı, ayrı güzel oldu
Yarış raporumu ayrıca yazacağım.
Şimdilik yarışın artıları ve eksilerine değinmek istiyorum.
(+) artıları
Yarış öncesi teknik toplantı, yarış numara dağıtımı, yarış çantası içeriği oldukça tatminkardı.
Yarış çantalarının üzerinde ayrı ayrı her yarışmacının numarasının basılı olması güzeldi. Dropbag vermek istediğinizde çanta üzerine numara yapıştırmak ile uğraşmak zorunda kalmıyorsunuz.
“İstediğiniz herhangi bir CP için dropbag bırakabilirsiniz” demeleri oldukça iyiydi. Bu ilk defa gördüğüm bir lüksdü
CP noktalarındaki görevlilerin yaklaşımları. Şehir geçişlerindeki polisler, jandarmalar, start ve finiş noktası görevlileri oldukça görevlerinin bilincindeydi. Sanki yıllarca bu işi yapmışlar gibi deneyimli gözüktüler. Hepsine teşekkür ederim buradan.
CP noktalarındaki beslenme imkanı yeterliydi.
Rotanın manzarası oldukça güzeldi. Yarışmıyor olsaydım, bol bol seyrederdim.
(-) eksileri
CP noktalarına CARLA Cola gibi sadece birkaç sene kurulmuş bir meşrubat firmasının ürününü koymak bence riskliydi. Tamam, Antalya yöresinin bir markasıdır ve sponsordur. Ama ultralarda mideler oldukça hassas bir konudur.
Kimisi asfalt sever, kimisi patika sever. Ben patika sever grubundayım. Ve ultra denilince hep patika görmek isterim. 80k rotanın 50k’dan fazlası asfalt olduğunu bilseydim bu yarışın önünden dahi geçmezdim. Geri kalan 30k’nın da yarısı stabilize zaten. 15k patika gibi patika ya var yada yoktu. Daha önce orada yapılmış olan bisiklet organizasyonu rotasının alındığını öğrendim. Umarım ilerdeki yıllarda asfalt üzerinde giden hazır bisiklet rotaları yerine daha çok patika olur yarışta.
Erkekler 80k sonuçlarında son 5 kişinin zamanları birebir aynı gözüküyor. Kopyala yapıştır ile hepsine aynı süreler yazılmış. Sadece 30 kişinin olduğu bir listede bence böylesi bir hata yapılmamalıydı.
Bay-Bayan kelimeleri İngilizce’deki Mister-Miss ifadelerine karşılık geldiği için, yani bir cinsiyeti ifade etmediği, sadece hitap-ünvan belirtilen kelimeler olduğu için sonuç listelerinin Bay-Bayan diye açıklanmış olması bence pek doğru olmamış.
Yarış sertifakası yarıştan sonra koşucunun ismi ve süresi üzerinde olacak şekilde basılmalıdır. Yarıştan önce üzerine sadece koşucunun ismini yazıp, koşudan önce tüm sertifikaları basıp, koşudan sonra bunları koşuculara vermek bence doğru değildi. Oraya hiç gelmemiş kişilerin dahi sertifikalarının basılı olduğunu görünce size verilen sertifikanın bir anlamı kalmıyor.
Geçen sene Frig Vadisi Ultra Maratonunda tüm dereceye giren koşucuların gelmesi beklenilip, ondan sonra ödül töreni hemen başlamıştı. Cumartesi akşamı saat 22:30 gibi tören yapılabilmişti ama bu sayede de Pazar günü bize kalmıştı. Son koşucunun akşam 19:30 gibi geldiği bir organizasyonda protokol gelemiyor diye ödül törenini Pazar öğlen 12:00 almak, sonra 13:00’e almak sonrada 13:30’da ancak başlatabilmek, 15:00 gibi de ancak bitirebilmek ve böylelikle turistik bir yörede Pazar günü gezerim hayali kurarken tüm günümün heder edilmesi hiç mi hiç hoş değildi. Protokolun gönlü görüldü ama o saate kadar orada bekleyemediği için ödülünü, kupasını kendisi alamayan koşucular oldu. Kapadokya gibi kapanış saati 05:00 olan bir yarış olsa anlarım ama bu yarış için ödül törenini Pazara almak hataydı. Bu sayede koştuğum rota ve Antalya Havalimanı-Manavgat karayolu haricinde hiçbir yer gezememiş oldum.
Bu yarışı tavsiye eder miyim?
Asfalt ultrası seviyorsanız. Ödül töreni ile işim olmaz veya Pazarımı ödül töreni için feda edebilirim diyorsanız tavsiye ederim.
Ben bir patika sever olarak bu rota üzerindeki ilk ve son koşumu yapmış oldum.
Okuyan herkese teşekkür ederim.
Katılan diğer arkadaşların da fikirlerini, duygularını duymak isterim.
yarışın artıları ve eksileri hakkında ismail abinin fikirlerine katılıyorum lakin son beş kişiden biride ben süreleri hakkında bu tamamiyle hakem heyetinden istediğimiz bir ricaydı. bu konuda organizatör ve hakem heyetini sıcaklığı ve samimliği içinde ayrıyeten teşekkür ederim. evet asfalt zeminde geçen uzunluk patikaya kaydırılır ise daha güzel bir yarış olacağını düşünüyorum.
Yarışa katılmadım ama bana da sürelerde sanki biraz sıkıntı var gibi geldi. 80km birincisinin ara zamanlarını toplayınca 07:26.43 yapıyor. 20 dakika daha kısaltmışlar toplam zamanı. Bazı sporcularda 1 saate varan yanlış yazımlar var toplayınca. Belki de ceza/ödül gibi bir oynama yapıldı sürelerde, bilemedim.
Koşunun web sitesindeki GPS kaydı eğer son anda konulmadıysa sanırım koşunun büyük kısmının yolda koşulacağı önceden biliniyordu diyebiliriz. En azından hem harita görünümünde, hem de uydu görüntüsünde o şekilde görünüyor. Koşunun adının ultra trail değil, ultra maraton olarak belirtilmesi belki bu nedenledir.
Yalnız bu durum şöyle bir sorun yaratıyor bence: Yine web sitesine göre Manavgat ITRA’ya üye ve yapılan değerlendirmeye göre 4 puanlık bir koşu. ITRA’nın web sitesinde de bu şekilde belirtilmiş. Ama ITRA kriterlerine göre sadece patika koşuları değerlendirilerek sertifikalanabilir. ITRA’nın patika koşusu tanımı ise temel olarak şu şekilde: “herkesin katılabileceği, mümkün olan en az seviyede kaplanmış veya asfalt yol içeren (bütün parkurun %20’sini geçmemelidir) doğal ortamda gerçekleşen koşu”. Manavgat’ın bu koşula uygun olduğunu söylemek gerçekten zor görünüyor. Koşuya katılanlar eminim daha net bir değerlendirme yapabilirler. Organizasyonun sanırım bu durumu düzeltmesi ve ileride doğabilecek karışıklıkları önlemesi gerekli. Çünkü (eğer değişmediyse) ITRA değerlendirmesinde yol durumu organizasyonun beyan ettiği oranlar üzerinden yapılıyor, ayrıca ITRA tarafından hesaplanmıyor. Önümüzdeki yıl daha farklı, patika ağırlıklı bir rotaya sahip olursa o zaman ITRA üyeliği ve puanı düşünmek çok daha doğru olabilir.
Vermiş olduğunuz GPS kaydını yarıştan önce inceledim. Ve şu anda da ekranıma tekrar açtım ve tekrar bakıyorum. Uydu görüntüsünü yakınlaştırdığım halde o yolların asfalt mı, stabilize mi, düz toprak yol mu olduğunu bu movescount ekranından algılayamıyorum. Sırf buraya bakarak nerenin ne kadar yol, asfalt, toprak olduğunu anlayabilen arkadaş varsa onlarında görüşlerini duymak isterim.
Hem isminin ne olduğunun ne önemi var? Trail yarışı olduğu halde içinde Trail kelimesi geçmeyen birçok yarış var. “İznik ultra”, orhangazi ultra" vb. Veya İznik Dağ Maratonunun büyük çoğunluğu trail. Bu durumda bu yarışın isminide İznik Trail diye mi değiştirmemiz gerekiyor?
Sitede parkurun zeminin bir tarifi yok. Galeri kısmındaki fotoğrafların yarısı genel manzara, parkuru gösteren diğer yarısı ise genelde hep ilk 15k içerisinde çekilmiş. Ama yok, GPS kaydını açıp metre metre bizim kontrol etmemiz lazımmış.
Bu sözünüzle benim koşuya katılmadığım, katılmadan yorum yaptığım gibi bir anlam oluştu şimdi.
Ben eleştirilerimle birşeyleri daha iyi hale getirebilir miyim diye uğraşırken, bu organizasyona yakın kişilerin eleştiri yapan kişileri haksız çıkarma ve hatta bariz olan şeyleri algılayamayan aptallar gibi gösterme gayretleri en azından beni fazlasıyla rahatsız etmeye başladı.
Parkurun bir önemi yok, koşucuların bir önemi yok. Tek düşünmemiz gereken şey ITRA üyeliği ve puanı. !!!
Dikkat ederseniz ben de zaten yol olduklarını söyledim, türü hakkında bir şey söylemedim. Patika olmadıkları belli, vurgulamak istediğim buydu.
Elbette gerekmiyor. Ben zaten denmelidir demedim, dememelerinin nedeni bu olabilir dedim. Büyük kısmı yolda koşulan bir koşu olduğu için bu durumu vurgulamak amacıyla adını “trail” olarak değil “ultra maraton” olarak belirtmiş olabilirler, söylemeye çalıştığım buydu. İznik Dağ Maratonu örneğiniz güzel bir örnek. Adı İznik Maratonu olsaydı sanırım çağrıştırdığı şey çok daha farklı olurdu.
Yazdığımı sanırım yanlış anladınız. O sözü size değil, ben kendime yönelik söyledim. Çünkü koşuya katılmadım. Sizin ve sizin gibi koşuya katılanların (başka ortamlarda yazdıkları) gözlemlerine göre koşunun ITRA tanımına göre bir patika koşusu olmadığını düşündüğümü söyledim. Koşanlar daha iyi değerlendirebilir diye de buna vurgu yaptım. Sizi haksız çıkarma gibi bir amaç kesinlikle yok, olmaz da.
Ama sizin yazdığınız yanıt açıkçası son derece çirkin. Sizin gibi ben de yanlış gördüğüm bir konuda faydası olur diye bir katkıda bulunmaya çalıştım. Size kişisel olarak herhangi bir sözüm de olmadı. Buna karşılık siz tamamen suçlayıcı bir şekilde, saldırgan bir üslupla yanıt yazmışsınız. Sizi tanımıyorum, sadece foruma yazdığınız yazılardan biliyorum. Eğer amacınız forumu daha iyi bir noktaya taşımaksa üslup bence bu şekilde olmamalı.
Organizasyonu yapan arkadaşları tanımıyorum. Forumu takip ediyorlarsa kendilerini gerçekleştirdikleri etkinlik için tebrik ederim, ülkemize bir koşu daha kazandırdılar. Önümüzdeki yıllarda daha geniş katılımla büyüyerek devam etmesi dileğiyle.
Amacım birşeyleri kırıp dökmek değildi.
Ama ben değenlendirmemi yapmışken, buna rağmen benim değerlendirmem net değilmiş gibi, koşanlar daha net değerlendirme yapabilir diyorsunuz. Bundan alınmam normal değil mi? Size karşı hiçbir hakaret içeren sözüm olmadığı halde mesajımın neresinin çirkin olduğunu halen anlayabilmiş değilim.
Ben fazla asfalt olmasından yakınırken, siz koşunun büyük kısmının yolda önceden koşulacağı biliniyordu diyerek eleştirimi gereksiz gösterme çabanızıda anlayamadım.
Hali hazırda gizlenmiş olan mesajımdan niye halen alıntılar yapma ihtiyacı duyduğunuzuda anlayamadım.
Neyse çokda önemi yok zaten.
İyi mi kötü mü olduğuna bakılmaksızın herşeyin sadece alkışlandığı,
Olumusuz eleştirilerin var güçle haksız çıkarılmaya çalışıldığı,
nasıl olursa olsun yeterki birşeyler olsun mentalitesinin olduğu bir ortamda durmanın gereksiz olduğunu düşünüyorum.
Bu sitedeki ve bu forumdaki son mesajımı kırdığım herkesten özür dileyerek bitirmek istiyorum.
Artık sizleri rahatsız eden eleştirilerim olmayacak. Kalın sağlıcakla
Yarış sitesinde eksik bilgilendirmenin olduğu bariz.Ama zaten ülkemizde trail yada dağ yada sky adı altında düzenlenen yarışlarda , katılımcıların anlamsızca , ciddi miktarda asfalt üzerinde koşturulduğu da aşikar.İsmail , 80km’lik yarışın 50km 'sinin asfaltta geçtiğini söylemişken ve bil fiil üzerinde koşmuşken bunun üzerine ‘’ koşuya katılanlar eminim daha net bir değerlendirme yapabilir ‘’ demek biraz abes olmuş.Yani bu bilgi kantitatif bir bilgi değil ki üzerine yönetmelikten alıntı yapıp olayı üniversitede bir ders havasına sokalım…Bir de üstüne ‘‘çirkin’’ felan hiç olmamış.Eleştirinin çirkini güzeli olmaz.Eğer her eleştiri güzel olsa ülkemizde pek muteber olan yıkama yağlama olur. Ben İsmail’in alınmasını anlıyorum ve kendisinin forumdan ayrılmasının bir kayıp olacağını düşünüyorum.Sizlerin tecrübesi yadsınamaz. Ama unutulmamalı İsmail, Türkiye’de yaşamasına rağmen geçen sene içerde ve dışarda en çok organizasyona katılmış arkadaşımız.Yani forum için önemli bir üye , aynen sizlerin olduğu gibi.En önemlisi de forumdaki sessiz çoğunluğa uymayıp her konuda fikrini açıkça söyleyen bir üye.
İki mesaj önce belirttiğim gibi bu cümle İsmail’e yönelik bir cümle değil. Neden o şekilde algılandığını gerçekten anlayabilmiş değilim.
Çirkin olan eleştiri değil zaten, üslup. Burası herkese açık, görüşlerin özgürce dile getirilebileceği bir forum. Koşu ile ilgili herşey yazışılabilir, tartışılabilir, eleştirilebilir, övülebilir. Ama bunu belli bir saygı çerçevesinde ve düzeyli olarak yapmamız gerekmez mi? İsmail Bey’in yanıtı için malesef bunu söylemek zor.
Konu başlığından malesef sapıyor, uzatmak istemiyorum. Bu forum hepimizle birlikte, hepimiz için var. Tecrübeli olsun olmasın, herkes bir değerdir. Kimse de bir diğerinden daha önemli veya daha değerli değildir, olmaması gerekir. Paylaşımda bulunan da, sadece takip eden de bu ailenin bir parçası. İsmail Bey elbette istediği gibi davranmakta özgür ama umarım kararını değiştirir, biz de paylaşımlarını takip etmeye devam ederiz.
Yıllardır forumlarda üyeliği olan birisi olarak İsmail beyin üyeliğini devam ettirmemesi ne kendisine ne karşı tarafa nede foruma bir faydası yok maalesef umarım kararından vazgeçer. Oldukça deneyimli birisi koşu konusunda çaylak birisi olarak deneyimlerinden yararlanmak isterim
Organizasyonun her aşamasında görevli herkes çok iyiydi,istekliydi,candandı. Etem bey Manavgat maraton duyurusunu yaptıktan sonra yarış başlangıcına kadar parkurun ( facedeki yazışmalar ve degişik grup yazışmalarında yeraldı) çogunun asfaltta geçecegi belliydi. Asfalt ayakkabısıyla koşmak bile aklımdan geçmişti (patika olan kısımda parçalanabilir diye cesaret edemedim).Doga,tarihin içiçe yarış istiyorsanız güzel resimlerde çekmek istiyorsanız en az bir kez denenmeli.Parkur aynı kalacaksa iki ayakkabı götürülebilir.25 KM ye kadar patika devamında asfalt ayakkabısıyla koşulabilir.(ayakkabı degişimlerini istediginiz yere çantanızı bıraktırarak saglayabilirsiniz).Yarış sonu görüşümüzü almaları güzeldi. Etem Beye asfalt fazla olmasa patika olsa daha iyi olurdu dedik.Seneye bunu dikkate alacaklarını belirtti.
