Berg Sky Race-Tahtalı Run to Sky 2023

Selamlar…Tahtalı run to sky 27k parkuruna ben de kayıtlıydım olbia parka kadar da sabah gittim ama resmen bu sene Thor edition şeklindeydi… Ve ben geçen sene de bu parkuru koşan biri olarak dağın çok sert olacağını düşünüp yarışa başlamadım ve antalya merkeze döndüm… Burda beni rahatsız eden olay hava şartları belli iken transfer alanına kadar da gitmişken görevlilerden 12k parkurunu koşabilir miyim diye rica da bulundum ve hayır cavabını aldım bence daha makul yaklaşım olabilirdi. 63k koşanlar koşu anında yağmur fırtına vs yakalandı birşey diyemem ama 27k koşup da kızanlar herşeyi görerek başladi ben serzenişleri pek haklı bulmuyorum… Sevgiler

2 Beğeni

Merhabalar, konuları tabii ki koşucu ve organizatör boyutuyla ayırmamız gerekir.
Organizatör hava şartları diye bu işin içinden sıyrılamaz. Yarışçıların kendi sorumluluğudur diyemez. Bu mantıkla atletizm şampiyonalarında doping kontrolü de yapılmasın diyebiliriz.

Açıkçası ben 65k koşup yaş grubunda da dereceye girdim sağanak yağmur üstüne biraz dolu yedim. Teknik malzemem de doğruydu ve havadan hiç etkilenmedim diyebilirim. O nedenle objektif yorum yaptığımı düşünüyorum.

Öncelikle bu bir “yarış”. Organizatör herkesin minimumda eşit şartlarda yarışmasını sağlamalı. Başkaları suluksuz, eşyasız koşarken kurallara uyanların 1kg fazla taşıması adil değil. Dereceye girenlerin hem strava kayıtları hem de malzemeleri kesinlikle kontrol edilmeli.

İda Ultra’da dere taşmıştı. Akıntı ile insanlar ölebilirdi. Bu durumda gerekirse yarış durdurulabilmeli. İp geçişi gibi alternatifler hemen uygulanabilmeli.

Tekrar yazmak istiyorum öncelikle bu organizasyonlar bir “yarış”. Daha sonra insanların kendi sınırlarına meydan okumasıdır.

5 Beğeni

Arkadaşlar şöyle de bir durum var; Tahtalı teleferik yıl boyu neredeyse yürüyüşçülere açık bir rota. Olası büyük risklerde ne Jandarma ne yerel yönetim ne de Organizasyon zaten risk alıp yarışa devam ettirmez. Bazen şartlar alışık olmadığımız için bize extreme gelmiş olabilir. Bahadır arkadaşımız güzel bir noktaya değinmiş, ekipmanı sağlam ve teknik olarak yeterli olduğunda ve kendi tecrübesi ile de birleşince çok etkilenmemiş. Bende benzer yorumu yapabilirim katılıyorum. Organizasyon; Beycik ila Zirve arasına önlem olarak bir görevli grubu koyup gelenlerim durumuna bakabilir miydi? Belki evet ama bu seferde biz hareket ederken orda saatlerce duracak görevli arkadaşlara yazık olmaz mıydı? Malzeme konusunda eksik malzeme taşıyanlar konusunda yüzde yüz hem fikirim. Hem etik değil hem çok yanlış. Güvenlik be sağlık ekipmanları konusunda benim bahsettiğim kişisel önlemimizi almamız gerekiyor. Organizasyon istesin veya istemesin. Zirvede acil durum battaniyen nerede diye sorduğum bir kaç arkadaş yanında olmadığını söyledi. Kendi battaniyesini veren başka arkadaşlara rastladım. Ama altını tekrar çizmek zorunda hissediyorum yol koşusu ile patika koşusu hele hele sky running koşusu asla kıyas kabul etmez. Mesafeye bakıp koşarım diyenlerin yakında azalması ve gerçek doğa severlerin patikalarda boy göstereceği, çöpünü yarış sonuna kadar saklayan dostlarla bir arada olmayı diliyorum.

8 Beğeni

Bir de taşıdığımız Bardakların olduğu yerde eskimemesi adına artık organizayonlar kağıt/plastik bardak veya 0,5lt su vermekten vazgeçsinler. Bunu hangi organizasyon yaparsa şapka çıkaracağım. Sponsor veriyor diye; 330ml 500ml sular dağıtılıyor plastik şişeler ortalıkta yerlerde. En son Beykoz Trailde bir arkadaşım yazdı. Her yer pet şişe doluymuş. Yazık.

9 Beğeni

Ben yazdım Beykoz’daki koşucuların attığı pet şişe çöplüğü ile ilgili. Maalesef. Yazmaya da elim tkr varmıyor, yakışmıyor bize. Bunu bir doğa sever yapamaz. Yapmamalı.

5 Beğeni

Parkura çöp atan koşu grupları üyeleri, liderleri bile var maalesef.

4 Beğeni

Merhaba
Serzenişler havanın kötü olmasıyla ilgili değil, organizatörün ve koşucuların yarışılacak kötü hava koşullarında alması gereken sorumluluğu, önlemi eksik almalarıyla ilgili. İyi koşular herkese

3 Beğeni

Aslında bu zorunlu malzeme ve malzemelerin kontrol edilmesi konusu fazlasıyla abartılıyor diye düşünüyorum. Şimdiye kadar sadece 2 yarışda, yarış sırasında malzeme kontrolüne denk geldim. Birincisi İznik Ultra, sanırım 2016 senesiydi, diğeri ise Utmb. Onun haricinde hiç bir yarışta yarış esnasında kontrole denk gelmedim. Utmb gibi bir organizasyon bile artık eskisi kadar sıkı malzeme kontrolü yapmıyor. Önceden tek tek tüm malzemeleri kontrol ederlerdi. Yağmurluğumun dikişlerine, fermuarlarına kadar kontrol ettiklerini hatırlıyorum. Şimdi rastgele 3 malzemeye bakıyorlar. Amerika’da bir çok zorlu trail yarışında zorunlu malzeme ya da zorunlu malzeme kontrolü diye bir şey yok. Sadece tavsiye edilen malzemeler var. Taşıyıp taşımamak tamamen yarışçının inisiyatifinde. Ne olacak şimdi? Oradaki organizasyonlar ihmalkar mı? Bana gelirsek benim zorunlu malzemelerim ve yedek kıyafetlerim, şapka, çorap, eldiven, su geçirmez pantolon, uzun kollu ekstra üst, hepsi su geçirmez poşetlerde hazır durur. Bir trail yarışına giriyorsam mesafe ve yüksekliğe bakmadan raftan alır çantama atarım. Hava durumuna bile bakmam. Şu kısacık ve basit trail yarış geçmişimde bile olumsuz bir sürü olaya şahit oldum. İznik’te deniz seviyesinden 400 küsür metre yükseklikte bile insanlar kar ve dolu yağışından mahsur kaldı, hipotermi tehlikesi geçirdi. Kaldı ki burada 2000 metrenin üzerine çıkılan bir Sky Race’den bahsediyoruz.

Zorunlu malzeme ya da malzeme kontrolü ile çözülecek bir konu değil bu. Katılımcıların nasıl bir yarışa girdiklerinin bilincine varmaları gerekir. Burada organizasyonu başvuran herkesin koşmasına izin verdiği için eleştirebiliriz. Bu yarışlar için kesinlikle bir eleme/seçme yöntemi olmalı. Her isteyen katılamamalı. Katılımcılara neyle karşı karşıya kalacakları net anlatılmalı. Mesela bu sene yaşanan zorluklar kısa bir film haline getirilip yarışın sitesinde, bakın bu yarışta başınıza bunlar gelebilir diye katılımcılara gösterilebilir. Çok da güzel olur bence :slight_smile:

13 Beğeni