Neden anlaşılmıyor, 2009 sonrası tarihlerin kendileri kayıt olamazlar deniyor ama anne ve babanın imzası ile kayıtları alınır deniyor. Yani organizasyon hem 2009 sonrasının katılımına izin veriyor hem de 2009 sonrasının tarih seçeneğini sitesinde bulundurmuyor. (Belki de bulunuyordur, önemli değil) Bu da çocuk kayıtlarını online değil, ıslak imzalı kağıtla, kit teslimine bırakıyor.ama para ödeme işi yine online.
Kim 1200 TL ödeyip, kaydın teyidini yarış öncesi güne bırakır. Ailenin 2009 seçimini yapıp, 1200 TL ödeyip, kaydın geçerli olup olmama durumunu organizasyona sormama ihtimali varmıdır?
2009 sonrası doğan cocuklar organizasyona kesinlikle katılamaz denmiyor… bilakis ebeveyn imzaları ile ile kayıt alınır deniyor. Ben bu durumda çocuğumu kayıt etmek istesem ararım organizasyonu sorarım. İşte tam bu konuda… organizatör kendini açıklamak için böyle bir durumdan bahsetmiyor. Durum kimlik kontrolüne kalmadan aralarinda anlaşmış görünüyorlar. Aksi takdirde, organizasyon bu durumdan bahsederdi.
Bu başlığı görmeden önce haberi okuyunca bakmıştım yarış sitesine. Bu arada neden “madaton” onu da anlamadım
Kayıt koşulları kesinlikle net değil. Bu organizasyonun hatası. 18 yaşın altındakiler ancak velilerinin izni ile kayıt olabilir diyor. Doğru. Fakat yetersiz. Bu durumda 5 yaşındaki çocuk da velilerinin izni ile yarışabilir mi? Böyle bir durum olsa siz velileri mi yoksa organizasyonu mu suçlardınız? Ki benzer bir olay ABD’de olmuştu diye hatırlıyorum.
Muhtemelen 15 yaş altı için de başka bir kural var ama net değil, belli değil. Aile de ona istinaden kızlarının yaşlarını büyük göstererek kayıt yaptırdı. Doğru değil. Şahsen ben kızımı bu şekilde hiç bir yarışa kayıt etmem. Organizasyon kimlik numarasından yarışmacının doğum tarihini mernis sorgulaması ile teyit edebilir. Teknik olarak mümkün. Fakat bunu yapan tek bir organizasyon yoktur Türkiye’de. Kit teslim edilirken de kimse doğum tarihini kontrol etmiyor, sadece ad/soyad’a bakıp teyit yapılıyor. Daha geçen hafta Kapadokya’da gördük, kimliğe şöyle uzaktan bir bakıp “ok” dediler. Tek tek doğum tarihlerini kontrol etmelerini beklemek de çok gerçekçi değil.
Sorup teyit etmek lazım mutlaka ama bence başka yarışmacılar yüksek ihtimalle kızın yaşı küçük diye itiraz etmişlerdir. Polat bir şekilde küçük kızı onore ederek konuyu çözmeliydi. Fakat kendi kızımın katıldığı triatlon yarışlarından da biliyorum ki özellikle küçük yaş kategorisindeki sporcuların aileleri çok ama çok “zorlayıcı” olabiliyor. Detaya girmiyeyim, kimseyi de töhmet altında bırakmıyayım. Benzer bir durum yaşanmış olabilir.
Yani bence kimse masum değil. Küçük kızımız da bir hayli yetenekli imiş. İnşallah güzel bir geleceği olur
Kesinlikle ilk olarak aileyi sorumlu görürdüm. Böyle birşeye izin veremezler.
Bu koşan çocuk 10 yaşında, literatürde U12 görünüyor. U12, özellikle 9-10 yaşlarından başlayarak 12 yaşına kadar olan çocukları yaristirmaktan daha çok, koşuya adapte etmeyi amaçlıyor ve maksimum mesafe 2-3km öneriliyor.
5-6 yaşındaki çocuklar da kosturulabilir… 300-500m den fazla olmayacak şekilde.
Aile bu konuda (6km’de musabık sekilde) çocuğunu koşturarak sorumsuz bir davranış içine girmiş diyebiliriz. Bu çocuk ikinci değil de dördüncü olsaydı ve tartışma çocuğun 6km’de büyükler ile musabik olarak kosturuldugu için açılsaydı…
Konu, parkurda yer alanın, kürsüde yer alamaması. Aile sorumsuz davranmış diyebiliriz ama organizasyonu yanıltmış diyemeyiz. Elimizde bunu diyebilmemizi saglayan bir ifade yok, aksi de yok. Organizasyon, ailenin kendilerini yanılttıgini beyan etmemiş. Buradan da ailenin yanıltma yoluna gitmediği anlaşılıyor.
Burada iki taraftada kusur olduğu açık. Fakat benim odağımda, umarım öle değildir ama yine iddiaya göre diye belirtmek istiyorum, “Gidin kime şikayet ederseniz edin” yaklaşımı. Eğer bu iddia doğruysa, gerçekten kabul edilemez. Bence konu ulusal basına malzeme olacak haber değeri taşımıyor. Bu kadar küçük bir meselenin altından kalkamayan bir organizasyondan bahsetmekte lazım. Zaten organizasyonlar her etkinlikte irili ufaklı bir sürü sorunla karşılaşıyor. Bu olayda bile böyleyse ciddi sorunlarla karşılaşınca ne olacak çıkarımı yapmak yanlış olmayacak. Yılda bir sürü etkinlik yapan yılların tecrübesi diyebileceğimiz bir şirketin, bu konuyu “gibin kime şikayet ederseniz edin” diyerek geçiştirmeye çalışması gerçekten olayı rezalet boyutuna çıkarır. Ki umarım öle değildir.
Birde yarış sitesinde kurallar kısmını nasıl hazırlamışlar anlamak mümkün değil. Sanki yabancı dilde bir yazıyı olabilecek en kötü şekilde çevirmişler gibi. Bir ara bir video vardı, türkçeden türkçeye çeviri yapan tercüman misali. Görselde altı çizilen yerleri gerçekten anlamadım. Bu alan yarış kurulları alanı. Olabildiğince açık ve kesin ifadeler ile yazılması gerekmez mi? Yine bu alan koca etkinlikler yapan bir şirketin özenini göstermez mi?
Organizasyon tarafından anılan 18 yaş altı tasnif oluşturulamayacağı savunması galiba Kaş yarı maratonuna özgü. Anladığım kadarıyla bodrumda yaşa bakılmaksızın genel klasman oluşabiliyor.
Eklediğin Bodrum yarı maratonunu katılım şartlarında bakınca ne görüyoruz? 15 yaş altınının yarışa katılması mümkün değil. Ailesinin taahhütnamesi olsa bile. 15 yaş altının bu yarışlara katılamayacağına dair genel bir kural var anlaşılan. Belki de TAF kuralı bu. Kaş yarı maratonunun katılım şartlarında bu yok. Dediğin gibi oradan buradan kopyalarken atladılar muhtemelen. Muhtemelen aile de kızlarının 10 yaşında bu yarışa katılamayacağını biliyor o yüzden doğum tarihi olarak 2009 girmişler.
Organizasyon yaş kriterlerini net bir şekilde belirtmediği için kusurlu. Gene oluşan krizi yönetemediği için kusurlu. Fakat ben ailenin de yapıcı davranmadığını düşünüyorum. Ulusal basın da sadece magazinsel konular olunca bu yarışları haberleştirdiği için kusurlu.
Başarılı bir organizasyonun doğayı korumak adına kağıt bardakları durulayıp sunmalı Şaka yaptım, bir istasyonda bardak bitmiş.
Alıntı (detayları linkte):
5 Mart 2025
Brighton Yarı Maratonu’nun su istasyonlarından birinde kağıt bardakların durulanması ve yeniden kullanılması organizatörler tarafından bir özür yayınlanmasına neden oldu.
Pazar günkü etkinlik sırasında yenileri bittiğinde bardakların durulanması ve yeniden kullanılması kararı “bir muhakeme hatası” olarak nitelendirildi.
