Zaten sınırlı vakti olan ve o sınırlı vakti de ayarlaması sorun olan kesim için bir şok yarattı organizasyon. Yıllardır martın ilk haftası olan tarihi nedense ikinci haftaya çekti. Birçok insan ilk hafta için uçak bileti almıştı ama olmadı, değiştirmeye çalıştı. Yeni tarihte birçok kişi de üniversite sınavı ile çakıştığı için katılamadı. Ama bu kez geri yani eski tarihe alındı.
Biliyorum eleştirmek kolay ama bunlar çok ucuz hatalar. Varsa mantıklı bir gerekçesi gerçekten bilmek istiyorum.
Ama benim tahminimi söyleyeyim;
Bu tür organizasyonlarda ana sponsor ve organizasyonun başı genelde belediye oluyor.
Geçen seçimlerde Antalya Belediyesi el değiştirdi.
Bunun sonucunda da 2015 Maratonu 2014 Maratonuna oranla çok çok daha acemice yapılmış bir hava verdi.
Çünkü yeni belediyenin eskiyi korumak yerine kendi düzenini kurmaya çalışmış olduğu belli oluyordu.
Bu eskinin izlerini silme işi bu sene tarihi değiştirmek ile bir adım ileriye taşınmak istendi ama yanlışbir adım olduğu için geri dönüldü.
Tabi ki tüm bunların mağduriyetini bizler yaşıyoruz.
Ben sırf arkadaşlarımı görmek için ve antreman olsun diye bir koşu yapmak için geliyorum.
Organizasyondan beklentileri en alt seviyede tutmakda fayda var
İstasyonların sayısı ve yerleri iyiydi. Sanırım organizatör değişmesine rağmen geçen senelerdeki yerleri aynı tutmuşlar, bu da iyi olmuş. Tam olarak sayı kaç tane bilmilyorum ama bana Antalya’da her zaman İstanbul Maratonu’ndan daha sık istasyon varmış gibi geliyor nedense. İstasyondaki gönüllüler de bence gayet iyiydiler, dönüşte birkaç istasyon yolun karşı tarafında kalmasına rağmen ellerine su ve sünger alıp bizim geldiğimiz tarafa geçerek tuttular. 39. km istasyonuna dikkat etmemişim, hatırlayamadım.
Madalya da gayet iyi. Her sene üstündeki tarihi değiştirip aynı madalyayı veren İstanbul Maratonu’ndan sonra Antalya madalyaları daha çarpıcı oluyor.
Yarışın 17 dk geç başlaması en büyük olumsuzluktu. Herhangi bir açıklama yapılmadığı için sebebini bilmiyorum ama çok istisnai bir durum olmadıkça bu çaptaki bir yarışta olmaması gereken bir durum.
Tişört olayında ilk kez böyle bir şey gördüm. Değişik renklerde tişörtler var ama kime hangi renk geleceği tamamen şansa bırakılmış. Madem değişik renklerde yapılıyor, koşulan mesafelere göre farklı renk yapılabilirdi. Ayrıca tişörtün üstünde yarışın hangi yıl yapıldığına dair bir ibare yok. 2016 mı yoksa 2006 mı kimse bilemez.
Numara dağıtımına biz başlar başlamaz girdiğimiz için birkaç dakika içinde bitti ama daha geç gelenler için problem oldu mu bilmiyorum.
Katılım azalıyor fakat sanıyorum esas problem bu yıl yabancı katılımcıların çok az sayıda olmasıydı.
Bitirdikten sonra finiş noktasında 1 saat kadar bekledim, bitirenlerin ilk sorduğu soru suyun nerede olduğuydu ama finiş noktasında su yoktu. Nerede diyince ileride bir yeri gösteriyorlardı ama nerede olduğunu göremedim.
Canta bırakma alanı ve düzeni gayet güzel işledi. Numara sırasına göre dizdikleri için yarıştan sonra daha alana yaklaşırken görevlilerden biri elinde çantamla bana doğru geldi.
Bu sene katılım azlığının en büyük sebebinin tarih değişikliği olduğunu düşünüyorum. Gördüğüm kadarıyla 26 kadın, 283 erkek bitirmiş maratonu. Uluslararası bir maraton (yanılmıyorsam 11.si düzenlendi bu sene) için sayı çok düşük maalesef.
maraton fuarı (geçen senelerde çanta dağıtımı bodrum katta, makarna partisinin sokak kenarında oluyordu. Bu seneki çatı katı olayı güzel olmuş.
Madalya güzel olmuş.
istasyonların sayısı ve yerleri iyiydi. Son istasyonlarda powerade, nestea gibi şeyler dahi bulmak güzel oldu.
geçen yılki gibi mehter takımı ile koşucuları coşturmak yerine belli noktalara büyük ekranlı müzik standatları olması güzeldi.
17-18k civarındaki sahildeki parktan geçen yol daha önce yıllarda hep kumsal kumu ile dolu oluyordu. Parke taş üzerindeki kumun üzerinde koşmak hoş olmuyordu. Bu yıl orasının temizlenmiş olduğunu görmek güzeldi.
Belli aralıklarla yol kenarına motive edici küçük pankartar konulması fena değildi.
Bu sene yardım amaçlı sivil toplum kuruluşları organizasyonu daha az işgal etti gibi geldi bana.
Kötüler:
Tişört (hem renk olarak kötüydü, hemde yarış adı veya mesafesi veya yılı yazmıyordu).
Tekerlekli sandalye çıkışı bahane edilerek yarışın geç başlatılması.
Bitiş alanında su yoktu.
10k koşanlar için 5k ya ve 21k koşanlar için 10k ya yerleştirilen zaman okuma sistemleri kolaylıkla maratoncuları gidip ve gelirken okuyacak hale getirilebilirdi ve getirilmelidirde.
Cam piramit içinde çalışan masaj görevlileri hiç hallerinden memnun değildi. Geleni 1-2dk içinde masajlarını bitirip gönderiyorlardı.
Katılım azlığının sebepleri iyi araştırılmalı. 11.incisi düzenlenen bir organizasyon için sayı halen çok düşük.
Katılım sayısı çok düşük olduğu için bunun turizm organizasyonu gibi düşünülmesi ve insanları buraraya çekecek yollar bulunması lazım. Bu kendisini Boston Marathon zanneden 5 saatte maratonu kapatırım inadından vazgeçmeleri lazım.
İlk defa bir maraton koşan olarak gözlemlerim;
Artılar:
-Su noktaları gayet yeterli
-Madalya çok güzel
-Yarıştan sonra çanta alımı, görevli beni görür görmez çantamı bana getirdi
Eksiler:
-ilk maratonum ve tam antremanlı olmayışımdan dolayı haliyle yarışı geç bitirdim, finish e geldim ne su var ne yiyecek birşey, hemen kenardaki çimlere geçip mataramdaki 2 yudum su ile yetindim, daha sonra su ve meyvenin aşağıda olduğu ama yiyecek birsey kalmamıştı, özetle son gelen yarışçıya kadar yiyecek ve su hemen finish de olmalı
-tşört ne oldu belli değil, kalite sıfır
-start geç başladı, ayakta beklemek hiç iyi değildi
-10k dan sonra yalnız kaldım
Maraton anında Mehter Marşları ile motivasyon olayı bana da biraz garip geliyor.Duyduğum zaman o tempoyla iki adım ileri mi atsam yoksa bir adım geri mi atsam bilemiyorum Runotali’da yarışın Cam Piramit’in önünde bitmesi daha isabetli olabilir. 42km koşmak sorun değil de finiş noktasından o cam piramit’in önüne kadar yürümek ölüm doğrusu. Masaj konusunda beni rahatsız edilen konulardan biri de masörlerin bazı kişilere özel masaj yapmaları diğerlerini senin dediğin gibi savuşturmaları. Belki Runotalia’nın güzergahı Lara’ya doğru değil de Beldibi - Kemer güzergahına doğru olabilir.Bence o güzergah çok daha fotoğrafik.Böylece şehir merkezinde de insanlara daha az rahatsızlık! verilmiş olur.
Antalya’da koştuğum ilk maraton oldu. Keyif aldım diyebilirim.
Parkur İstanbul Maratonu’ na göre daha keyifli geldi.
İstasyonlar yeterliydi, kimi zaman yönleri ters kalsa da gönüllüler temel şeyleri ulaştırmak için çabalıyorlardı.
İnsanlarımız bu tür aktivitelere hala inanılmaz ilgisizdi.
Katılım sayısı oldukça azdı, özellikle yarı maraton dönüşünden sonra parkur oldukça ıssız devam etti.
Finish sonrası bir sporcu en azından su bulabilmek ister, bunun için cam piramite yürümek biraz kötü olmuş, çantamı bırakma ihtiyacım olmadığından bu bana özgü olabilir tabii.
Madalya tasarımı iyi fakat t-shirt çok özensizdi.
<a href="http://www.kosandoktor.blogspot.com.tr/2016/03/runatolia-2016-42k-i-am-not-talented-i.html?m=1"2016 Runatolia yarış raporu
Koşan Arkadaşlara tebrikler. Koşmadım ama organizasyonla ilgili iki konuda notum olacak.
A) tarih değişikliği: yol yarışları için yol kapatma, UKOME kararı ile mümkün. Büyükşehir belediyesi, bütün ilçe belediyeler, trafik şube müdürlüğü,birkaç ilgili makam daha oluşturur., Her ilde her ay birkere toplanan UKOME kurulunda yol kapatmalara izin verilir Organizasyonun aldığı izin, muhtemelen YGS sınavı sonrası iptal edildi. Birkaç gün kara kara düşünüp tarih değiştirdiler. YGS, LGS, vb yaygın ve tek başarı kriteri olan sınavların olduğu günlerde, ana arterleri kapatmak kanunen yasak. Bunun sınava girecekler için fırsat eşitliğini bozduğu kabul ediliyor. Bu sebeple UKOME yasaya uyup izni iptal ediyor veya hiç vermiyor.
B) yabancı azlığı. 2015 ikinci yarısından beri Türkiye’ye gelen turiste benzer oranda yabancı koşucu katılımı da düşüyor. Ülkemizdeki terör saldırıları, Güneydoğu’daki şehir terör çatışmaları, Suriye’deki iç savaş… Şaşırmamak gerek.
Diğer konularda yorum yapacak bilgim yok. Runatolia, devam etmesini çok istediğim değerli bir organizasyon. Maddi olarak çoğu özel yarış gibi sponsor zorlukları var bu yıl. Ayrıca öngörmedikleri bir federasyon organizasyon bedeli ve sigorta ücreti ( yaklaşık kişi başı 7 tl) ödemek zorunda kaldılar. Umarım seneye devam ederler.
Yarı Maraton ve 10km katılımı sanırım çok daha yüksek, belki doğru soru neden maraton katılımı düştü olabilir mi?
YGS geçen sene 15 Mart 2015 tarihinde yapıldı.
Bu sene 14 Mart 2016 tarihinde oluyor.
Yani bu iş her sene aynı haftasonu oluyor.
Eğitim öğretim yılı başında da resmi tarih açıklanmıştı zaten.
Ama 10 senedir Mart’ın ilk haftasında yapılan organizasyonu 11.inci yılında o tarihte olan diğer olayları hesaba katmadan Mart’ın ikinci haftasına almak ve sonrasında da sınavla çakıştığını Kasım ortasına kadar fark etmemek, sonrasında da tekrar eski yıllarda yapılan tarihe dönüp erken bilet alan bir dünya insanı mağdur etmek meğer se organizasyonun değil UKOME nin yaptığı birşeymiş. Ben hep bunun organizasyonun bir kararı olduğunu düşünmüştüm. Demekki yanılmışım.
Organizasyona yaptığım eleştiriler için onlardan özür dilerim