Merhabalar, bugün 50. gününe geldiği ve artık iş ciddiye bindiği için paylaşmak istedim. Amerikalı ampute kadın koşucu Jacky Hunt-Broersma 100 günde 100 maraton serisinin 50.sini bugün itibari ile tamamlamış durumda. Kendisi ve serüvenini instagram sayfası üzerinden takip edebilirsiniz: Login • Instagram
Açıkçası yaptığını çok önemsiyorum. Ampute olmayan bir insan için bile tam bir delilik olarak ifade edebileceğimiz bir eylemi gerçekleştiriyor. Belki gözden kaçmıştır ama bence bu tam bir ayarı kaçmışlık, bilmiyorum katılır mısınız @spinodal ?
Izliyorum. Ben de ayni nedenle -ilerleyisini gormek icin- bekliyordum. Hatta son bolumde bunu konustuk. Kaydedildi ama yayinlanmadi. Bir iki gun hizli davrandiniz.
Sadece bu fotograftaki gibi bir goruntu paylasiyor. Bazen de birkac saniyelik video. Daha farkli izler aradim ama bulamadim. Guvenmedigimden degil yanlis anlasilmasin, ama genelde insanlar daha cok ve net izler birakiyorlar. 30-40 olunca bazi online degilerde roportajlari yayinlandi sadece.
Stravada izleri var ama takip için onay gerekli stravda.
35. koşuda 2 half maraton halinde 2 parçada tamamlayınca “bu olur mu” şeklinde yorumlar gelince o gün 2. maratonu bitkin olarak tamamlamış.
Koşu bandı 100mil 23-24 saat arasında tamamlamış.5 yıldır koşuyormuş.
Bir koşu belgeseli olabilecek renkli hayat, mücadele.
Merhabalar,
Bizde de Ferhat Semiz isimli arkadaşımız 42 günde 42 maraton koştu.Her hangi biryerde kaydını görmesem de Ferhat’ın çok iyi organizasyonlarda güzel dereceler yaptığını yakından takip eden biri olarak şahsen inanıyorum.Zaten kendisi de bunu kendi mental sürecini geliştirmek için yaptığını söylüyor.Herhangi bir iddası yok.Sadece Instagram hesabından paylaştı.
Burada adı geçsin isterim☺️
hoş buldum,teşekkürler.evet özellikle 2020 Run Fire 100mil yarışında ne kadar sakin ve güçlü koştuğunu gözlemleme fırsatım olmuştu.Bu sakinliğin altında çokça antrenman birikimi olması şaşırtmıyor…Çok daha iyi yarışlar koşacağından hiç şüphem yok.
Login ol demekte, instegram hesabı olmayan benim gibi ihtiyarlar için: https://mobile.twitter.com/ncrunnerjacky
(3-4 satır aşağı inince Twitter’da login ol diyor)
57 maraton bitmiş.
Merhaba herkese.
Koşu bandı üzerinde zaman geçirmek herkes gibi beni de çok daraltıyor. Hava şartları, sakatlık veya benzer nedenlerle bazen yapmak zorunda kalıyoruz. Laptopla bir şeyler izleyip keyifli zaman geçirenler mutlaka vardır ama benim için henüz keyifli bir şey değil. Herhangi bir antreman öncesi koşu bandında 15dk ısınmak belki kimseyi sıkmaz ama uzun mesafe antremanları malesef birkaç saat sürüyor. Sahilde veya arazide etrafı izleyip zamanı çok daha hızlı geçiyoruz gönülde bunu ister ama bazen koşu bandı kullanmak zorunda kalıyoruz ve kullanıyoruz.
42 gün boyunca maraton koştum fakat garmin üzerinden indoor run hiç açmadım sadece bazı günler nabzımı kontrol ettim. Genellikle 135 civarıydı, tempo 4.40-4.50 arası. Aslında bu seriyi mental dayanıklılık için devam ettirdim. Çünkü uzun mesafe musabakalarının büyük bir bölümünün mental kuvvetten geldiğini düşünüyorum. Ne kadar fazla hacimde ve hızda antreman yapsam da, ultramaraton koşan herkes bilir ki mide ve bacaklar 100 üncü kilometreleri geçince artık seninle değilim der. Birkaç müsabakada edindiğim bu tecrübeler beni mental çalışma yapma noktasında daha da motive etti. Bu mentalin içerisinde sıcak (dehidrasyon) faktörü yok, susuz/besinsiz kalma veya sakatlık yaratacak kadar zor parkurlarda bileklerin yıpranması da yok. Aslında yaptığım zor bir şeyde değil çünkü koşu bandında her şey kontrolüm altında. Koşucuyu zorlayan aslında kontrol edemediğimiz şeyler değil mi? Bunu yazarken aklıma nispeten daha ıssız yerlerde yaptığım arazi koşuları geliyor. Spil dağının etrafında kolay kolay su/çeşme bulunmaz veya Nif etrafında yiyecek bittiyse bulması zordur mesela. Böyle plansız şeylerle karşilaşmak daha zor bence. Kontrol edebildiğin herşey kolay…
Koşuda son 10 gün gerçekten zor geçti çünkü her gün aynı şeyi yapmak vücudu şaşırtmıyor, yorulmuyorsun ama yavaşlatıyor. Yavaşlamak derken tempo aynı ama canlılık bitiyor. Bende öyle oldu. Yani çapraz antreman koşuda sağlıklı ilerleyebilmek için hayati önemde bence. En sıkıldığım zamanlarda 100mil yarışlarının son saatlerini hatırlamaya çalıştım, odaklanmaya çalıştım. Önemli olan baskı altında sürdürmek zaten. Yaptığım şeyin antreman gelişimimde etkili olmasını umuyorum.
Ayrıca bu forum ve daha fazlası için emek harcayan Mert Derman’a tesekkürler.
Böyle bir meydan okumadan sonra mesela 105.gün yine çıkıp bir maraton koşma isteği olur mu? 100 gün boyunca her gün aksatmadan koştuktan sonra insan bu duruma alışır boşluk hisseder mi acaba? Bu kadar koşmayı kafamda oturtamadım bu kısma takıldım
Aslında meydan okuma 100 üzerindendi. Sonra 101 rekor olduğu için 102ye evrildi. Tam da söylediğiniz gibi 102yi yapmışken biraz daha arttırarak 104e uzattı.
Ben şöyle düşünüyorum 106 olsaydı hedef, 106ya çok rahat ulaşırdı. Fakat 102yi hedeflerken 106ya ulaşmak çok zor belki de imkansız.
Bu anekdot tedtalksda powerpointle çok güzel anlatılırmış