Uluslararası Adana Kurtuluş Yarı Maratonu

Zamanı mükemmel bir yarış. Sezonun dışında ama hafif hafif artık bacakları döndürmeliyim hissiyatı gelmeye başlıyor. Adana ise herhalde en koşulabilir zamanında. Ne sıcak, ne buz gibi. Akşamları ise soğuk.

Parkuru da çok güzel. Artık 3. senem olduğu için Adana’yı baya google maps kullanmadan gezebilecek kadar öğrendim ve parçalar kafamda birleşti. Adana’ya gelen bir kişinin gezmesi gereken yerlerin hızlandırılmış bir turunu içeriyor. Evet, yokuş var ama öldürücü bir yokuş değil ve bir süre dişinizi sıkıp dayanabiliyorsunuz.

Belediye ve tanıtım ofisi de bence on numara iş çıkarıyor. Her sene organizasyon büyüyerek devam ediyor. Bu sene başkanın dediğine göre 4000 katılımcı katılmış.

Kendi adıma bu sene haftalardır sadece zone1-2 ve oldukça kısa koştuğum bir dönemdeydim. sadece son hafta toplam km hacmimi biraz arttırdım. Yarışı herhangi bir taper yapmadan, yükleme döneminin bir parçası olarak gördüm. Tempo olarak tamamladım. Her sene olduğu gibi, parkurdan ve Adana’dan oldukça keyif aldım. Hem gastronomi, hem koşu tatilini bir arada içeren çok keyifli bir haftasonu oldu.

Hazırladığım videoya buradan ulaşabilirsiniz:

19 Beğeni

Evet. Yine keyifli bir yarı maraton koştuk. Katılımcıların çoğu mutlu görünüyordu. Hava sıcaklığı mükemmeldi. Su noktaları yeterliydi. Parkur zaten güzel bir güzergahta. Ben seviyorum yani. 3 hafta önce yapılan Mersin maratonu ile kıyaslandığında katılım ücreti 2 katıydı. Bence garip bir durum. Nedeni ise ikisinin de belediye olması ve sponsorluklarının olması ortak özellikleri. Neden 2 katı bir ücret bilemedim. Enteresan olan ise yarı fiyatına olanın Maraton olması, daha uzun mesafe daha fazla maliyet. Son olarak daha önceki senelerde de yaptığım iki eleştiriyi yine yapacağım. Ayakkabıya takılan çip mi kaldı arkadaş. Diğeri ise lütfen artık şu madalyaları finish’te verin. Çok mu zor. Anlamakta güçlük çekiyorum.

4 Beğeni

Sitesinde galeri kısmına girdiğimde 2022 yılının fotoğrafları varmış en son, acaba yayınlanmıyor mu yoksa farklı bir yerde mi yayınlıyorlar fotoğrafları bilgisi olan var mı

Emeğinize sağlık çok güzel bir video olmuş. Yarış öncesi expo alanını da çekseydiniz diyeceğim ama zaten pek bir şey yoktu expo namına :slight_smile: Şu madalyayı önden verme huyundan neden vazgeçmiyorlar bilmiyorum. Yarış kitine 1 litresinde 10 kalori olan şalgam koymaları da ayrı ironik…

Ben de bu sene yarı maraton parkurunu koştum. Yarıştan iki gün önceki akşam şırdan ve mumbar dolması yemiştim. Adanalı olanlar beni çok iyi anlar, bunları yiyen insana kurşun bile işlemez :slight_smile: Bu sayede yarı maratonda kendi en iyi derecemi koştum. Hava çok güzeldi hatta öğlene yaklaşırken güneşten ötürü bir tık sıcak oldu bile diyebilirim.

Türkiye’nin her yerinden farklı koşu grupları ve tanıdık simalar gelmişti. Türkiye’nin bu kadar farklı yerinden bu kadar çeşitli kitlenin katılımı aslında bu yarışın daha güzel yerlere gelebilecek bir potansiyeli olduğunu gösteriyor. Yalnızca 10 K’yı 21 K’dan önce başlatmaktan vazgeçmeleri ve özellikle finishten sonra halk koşusu-10 K-21 K bitirenler arasında oluşan karmaşayı çözmeleri gerek.

6 Beğeni

İyi günler dilerim.
Bende bu yıl ilk defa Adana Yarı Maratonuna katıldım. Nabzım inanılmaz yükseldi. İlk defa bu kadar yüksek bir nabızla koştum. Ortalama 183 çıktı. 5,5 yıldır koşuyorum hiç böyle olmadı bu kadar yüksek nabızla koşmadım. Bilemedim. Mersin Maratonu’nu 05:14 ortalama ile koşmuş ve 165 ortalama nabızdaydım… Adana Yarı Maratonunda 05:10 pace ile yarı maraton koşmama rağmen 183 ortalama nabız çıktı. Bacaklarım inanılmaz yorgundu. Son 6 kilometrede hızlanamadım. Arkadan rüzgar vuruyor, yokuş aşağıya doğru gidiyorum ama yok pace 05:20 üzerine çıkmıyor. parkur çok güzeldi özellikle son 5 km harikaydı. Herkes neredeyse herkes beni geçti. :thinking: :sweat_smile:Benim için hayatımdaki en ilginç ve tuhaf yarış oldu. 01:50:03

8 Beğeni

Yarı Maraton mesafesinde DQ olmuş 3 sonuç dünya rekoru :sweat_smile:

1 Beğeni

İlk yarı maratonum için 4 Ocak 2025 Cumartesi sabahı nöbetten döner dönmez eşim ve çocuğumu alarak Adana’ya doğru yola çıktık. Kit dağıtımı saat 16:30’a kadar süreceği çok oyalanmamak arzusundaydık ancak oğlumuzun henüz yola çıkar çıkmaz başlayan karın ağrısı bizi ilk 50 kilometrede iki kez durdurdu. Bu şekilde bir seyahatin ve konaklamanın çok da iyi geçmeyeceğinden hareketle geri dönüş kararı almanın kıyısına gelsek de çocuk ısrarlı ve olgun bir tavırla Adana’ya yola devam konusunda ısrarcı oldu.

Kilometreler geçtikçe oğlanın keyfi yerine geldi tabi bizim de. Hele bir de, kış güneşinin altında pırıl pırıl parlayan Erciyes’i görünce keyfimiz iyice yerine geldi. Hasan Dağı’nın ise 2500’den sonrası bulutluydu o heybetini bize pek göstermedi ancak Aladağlar ve nihayet Bolkarların o karlı tepelerini izleye izleye Niğde Otobanı’nın son 50 kilometresini geçirdik.

Saat 15:45 civarında Adana’ya, büyükşehir belediye tiyatro salonuna ulaştık. Kit dağıtımı iki gün boyunca sürüyordu son bir saat olmasından mütevellit oldukça yoğun bir kalabalık vardı. Fotoğraf rıza onama formunu doldurup kitimi aldım ve hemen otele geçtik, eşyaları bırakıp yemek yemeye çıkacaktık ancak dönüşte zor olacağından hissiyatla hemen yarış kıyafetlerimi hazırladım ve numaramı alıp kemere taktım, sabah uyanır uyanmaz birkaç dakikada hazır olabilecek olmanın verdiği rahatlıkla kebaba düşebilirdik artık.

Yarış sabahı 07:15’de uyandım. Starta tam iki saat vardı, otel ise start alanına 700 metre mesafedeydi. Hafif bir kahvaltı için otel restoranına çıktım ve gördüğüm manzara beni etkilemedi desem yalan olur, neredeyse bütün masalar doluydu ve hepsini yarış için gelmiş atletler doldurmuştu. Rengarenk elbiseler daha önce görmediğim ayakkabılar, yüksek bir enerji ve tabiki bolca neşe.

Saat 08:45’de Merkez Park’da ısınma hareketlerime başlıyorum, her yer cıvıl cıvıl. Hava çok güzel, şu anda Ankara’da olsaydım puslu bir ocak sabahında uyansam ne sıkıcı olurdu diye geçirdim içimden. Onbeş dakika sonra 10K startı veriliyor ve yavaş yavaş start alanına doğru harekete geçiyorum. Bu esnada çok yavaş bir tempo ile jog atıyorum (şu anki kondisyonuma göre 8:30-9:00 Pace) ve 140 nabzı görünce biraz tadım kaçıyor. Beklemediğim yüksek bir nabız bu tempolar için. Her ne kadar çok yeni olsam da 140 nabıza 7:00 pacelerde ulaşırken ısınma esnasında bu değerleri görmeye biraz da heyecana bağlıyorum.

Daha önce iki saati aşan iki antrenman yaptım ve ikisini de yaklaşık 6:30 pace ile tamamladığım için bu yarışta en arkadan çıkacağım ki hızlı gidenleri engellemeyeyim. Saat 9:15’de koşu başlıyor ve ben en arka gruptan tam da hesapladığım gibi 6:20 tempo ile yarışa başlıyorum.

Biraz teknik detaylar:
Bu paragraftada çok kısa süre önce başladığım antrenman serüvenimden bahsetmek istiyorum. Strava’daki verilerime göre, yüzde 95’i Temmuz 2024’den sonrası olmak üzere 89 tane koşu antrenmanı yapmışım, 588 kilometre yol katetmişim. Garmin göğüs bandından aldığım nabız verilerime göreyse 6:30 pace’de nabızım 150, bir saatten sonra bu değer her 10 dakikada bir puan kadar yükseliyor. Garmin yarış öngörücüm ise yarı maratonu 1 saat 51 dakikada bitireceğimi söylüyor. Laktat eşiğim ise 176 nabız ile 4:55 pace imiş. Son olarak bu yarıştan tam bir hafta önce 89. Atatürk Koşusu 10K’yı, (5:27 Pace) 5:43 Grade Adjusted Pace, 164 nabız ortalaması ile koşmuşum.

İlk 5 kilometreyi 30 dakikada tamamlıyorum. Nabzım ise 160, yarışın bu kısmı için çok yüksek bir değer. Daha önce hiç bu kadar erken bu denli yüksek bir nabız görmemiştim. Bir önceki hafta Atatürk koşusunun ilk kilometresi hariç neredeyse hepsini 160 üstü nabızla koşmuştum. Eğer beş kilometre daha dayanabilirsem son 11 kilometreyi kaygısız koşabileceğimi düşünüyorum. Bu esnada aklıma Mudanya triatlonu geliyor, yarışa katılan 200 kişiden 40’ı yüzme etabından çekilmişti zira deyim yerindeyse fırtına vardı ve o denizden 171 nabızla çıkmıştım. İki saat süren bütün müsabakayı ise 150 nabızın altına hiç inmeden bitirmiştim. Bunun verdiği rahatlıkla artık kendimi kontrol etmeyi bırakıyorum zira çıkabileceğim çok da yüksek bir hız da yok. 5:45 pace ve 170 nabıza kendimi sabitliyorum, yokuş çıkarken de bu değeri koruyorum. Yaptığım düşük tempolu uzun antrenmanların faydasını sanırım burada görüyorum, yokuşta hiç hız kesmeden tırmanışa başlıyorum ve orta gruba yetişmeye başlıyorum, tırmanış bitince bir kontrol noktası daha geliyor ve inişe geliyorum. Atatürk Koşusu’ndan antrenmanlıyım, yerler de kuru asla kendimi frenlemiyorum, vücudumu tamamen öne verip bırakıyorum kendimi. 4:00 pacelerde 170 nabızla inişi tamamlıyorum.

Son birkaç kilometre, 175 nabıza çıkmakta bir beis görmüyorum ve 5:30 pace ile son dört kilometreyi tamamlıyorum.

Resmi yarış sürem 2:01:39 yani 5:46 pace, 5:40 gap ile bitiriyorum.

  1. Kontrol Noktası: 33:02
  2. Kontrol Noktası: 1:23:01
  3. Kontrol Noktası: 1:52:15

Birinci noktaya kadar ortalamanın çok altında kalsam da özellikle yokuş başladıktan sonra ortalamayı yakalamışım.

Bu kadar kısa sürede üstelik 38 yaşımdan sonra bir yarı maratona hazırlanıp katılmak benim için başlıca kıvanç kaynağı iken kendim için hiç de fena olmayan bir derece ile bitirdiğim için de ayrıca mutlu ayrılıyorum Adana’dan. Sıradaki uzun vadeli hedefim 5:00 pace 150 nabız almak. Dilerim başarırım.

Sabrınız için teşekkürler.

15 Beğeni

Öncelikle tüm katılımcıların ayağına sağlık. Çok güzel ve eğlenceli bir koşu oldu. Adana belediyesine ve organizasyonda yer alan herkese kocaman teşekkürlerimi sunuyorum.
Ben de yarışa dair şöyle bir rapor kaleme aldım, ilgilenenler için link bırakıyorum:

Ben de bir anekdotla yarış deneyimimi paylaşmak istiyorum. Yarıştan bir gün önce arkadaşlarla start alanını görmeye gittik. Otele doğru yürüyüşe geçmiştik ki yaşlı bir amca yanımıza gelip startın nerede olduğunu sordu. “Şurası, amca,” diye gösterdik. İçimizden biri, “Amca, sen de mi koşacaksın?” diye sorunca, “Evet,” cevabını aldık. Merakımız iyice artınca, “Kaç koşacaksın?” diye sorduk. Amca, “21K,” demesin mi! Hepimiz şaşkınlıkla hayranlık arasında bir ruh haline büründük.

Bu amca, Nizamettin Orun’du. (X hesabı) Adını daha önce duymamış olabilirsiniz ama meğer 50 yıllık atletmiş! 20 yaşından beri koştuğunu ve Spor Genel Müdürlüğü’nden emekli olduğunu, o dönemin elit atletlerini nasıl geçtiğini anlattı. Ancak startta adı okunan master atletler arasında değildi. Performansını sorduğumuzda, “Havam yerindeyse 1:51, değilse 1:54 koşarım,” dedi. Ve ertesi gün 1:50 ile bitirip söylediği gibi kendi yaş kategorisinde birinci oldu! En yakın rakibine tam 13 dakika fark atmıştı.

Ben ise bu yıl ilk kez katıldığım yarışta, daha önce 1:04 olan 10K süremi 57 dakikaya (5:44 pace) çekebildiğim için mutluyum. Ancak hedefim olan 5:30 pace’i yakalayamadım. Yarışa 5:52 gibi bir pace ile başlayıp her kilometrede hızlanarak laktat eşiğimde, 5:10 pace ile bitirmeyi planlamıştım. Ancak önde start almanın ve arkadaşların gazının etkisiyle 5:33 pace ile başladım. 6. kilometreden itibaren yavaşlamaya başladım ve 9. kilometrede 6 pace’e kadar düştüm. Son düzlükte zorlasam da ancak 5:36 ile bitirebildim.

Bu yarış bana 10K mesafesinde daha kat etmem gereken çok yol olduğunu gösterdi. Hedefimi geçene kadar 10K koşmaya devam edeceğim; ondan sonra yarı maratona geçmek daha doğru olacak diye düşünüyorum. Bu yarıştaki en büyük pişmanlığım, Nizamettin Amca’yla birlikte bir fotoğraf çekilmemek oldu. Ancak 76 yaşında, büyük bir heyecanla koşan bu insan bana büyük bir motivasyon kaynağı oldu, umarım size de olur.

Bol koşulu, sağlıklı bir sene olsun.

19 Beğeni

Ben de 10K koştum bu yarışta. Süre hedefim 45dk civarıydı. 48’20" gibi bi süre yaptım ama zaten parkur 10K dan fazlaymış.(Saatim 10.8K civarı ölçtü, 10K’yı 44’32" gibi bir sürede geçmişim)
Genel olarak güzeldi adana hava harikaydı. Adana halkı sanırım uyuyordu genelde yarışlarda hep balkonlarda bir sürü insan görüyordum alkışlayan video çeken veya öylece izleyen. Adanada 1 kişiyi dahi pencerede balkonda yarışı izlerken görmedim çok garipti. Ama insanları çok cana yakın samimi lafını esirgemez arkadaşımla starta yürürken bizi gören bir vatandaşın “baba birinci ol da parayı bölüşek” demesinden o samimiyeti ve cana yakınlığı hissediyosunuz.
Şimdi bi 10-15 gün dinlenmeyi planlıyorum son 4 ayda 6 farklı organizasyonda yarıştım(Kayseri YM, Runkara,İstanbul maratonu, Geyik Koşusu, Atatürk Koşusu, Kurtuluş YM) Üst üste çok fazla yarış oldu hazır iş yoğunluğum da artmışken bacakları biraz dinlendirmenin vaktinin geldiğini düşünüyorum kendi adıma. Ayrıca bu dönemde 2025 yılı için girmeyi düşündüğüm yarışları planlayıp ona göre antrenmanları şekillendireceğim.
Herkese mutlu, sağlıklı, yeni rekorların kırıldığı yıllar dilerim.

4 Beğeni

Selam Ahmet bey,

Konu ile ilgili Aykut ve Mert hocaların yazılari var.

Ve yine “saat ölçüm hatası” başlıklı konu var.

İlginizi çekeceğini düşünüyorum.

https://kosuforum.com/t/saat-olcum-hatasi/

1 Beğeni

Ahmet Bey maalesef 10K yıllardır 10.8K sizin saatinizde bir problem yok. :slight_smile: Düzelmiyor veya düzelemiyor.

8 Beğeni

Başlığı görünce aklıma geldi. Anı olsun diye yarış kitinde verilen tişörtü giyip koşmuştum, biraz da “geçen seneki tişörtün kalitesi o kadar kötü değildi zaten en fazla ne olabilir ki” diye düşünerek.

Ama hayatımda ilk defa bir koşuda göğüs ucum kanadı, bu da Adana’ya kısmetmiş. Koşarken hafif acıyordu ama bazen oluyor diye aldırış etmedim, tişörtü çıkardığımda baktım ki avuç içi kadar alan kanlı kanlı koşmuşum. Belki tişört kalitesinden belki aşırı terlemekten, belki de ikisinden birden.

Sürtünme biraz koşu formu birazda tshirtin bedeni ile alakalı. Vücudun üst bölgesi koşu esnasında çok hareketli ise ve/veya tshirt vücuda tam oturmuyorsa en kaliteli tshirtte bile aynı problem yaşanabilir.

2 Beğeni

Doğan beyin söylediklerine ek olarak… ben mevsimsel farklılıklar görüyorum. Yaz kış hemen hemen aynı tişörtlerle koşardım/koşuyorum. Bu konuda tişört kalitesi hiç aklıma gelmedi, elime ne geçerse giyip cikiyorum. Bendeki durum, Yazın göğüs ucu tahrişi ve kanaması olmuyor. Kasım-Nisan arası soğuk dönemde 7-8km üstündeki koşularda oluyor ve bez yara bandi kullanıyorum.

1 Beğeni

Ahmet bey, yol koşularını takip eden, fotoğraf çeken arkadaşlar var.

Bu koşu için,

Arif Toprak için

İsa İsbir için

Yine forumdan @muyu Murat bey var, ama Adanaya gittimi, gittiyse, koştu mu, fotoğraf mi çekti bilemiyorum, takip edemedim.

1 Beğeni

Ne yazik ki Adana benim icin ne kosu ne de cekim anlaminda uygun bir takvimde degil. Muhtemelen bahsettiginiz abilerimizin cekimleri olacak sadece…

2 Beğeni