Ultra Trail du Mont Blanc ( UTMB ) 2021

Patika koşularının en ünlüsü ve belki de birçoğumuzun hayali olan UTMB 2021. yarın sabah TSİ 09:00’da PTL etabıyla başlıyor.
Birçok koşucumuzun olduğu bu Nirvana’da pandemi yılının garip rekorlarına bir yenisi daha mı eklenecek izleyelim görelim.

4 Beğeni

8 Beğeni
4 Beğeni

Maalesef TDS parkurunda bir koşucu hayatını kaybetmiş. 1200 civarında koşucu için yarış durdurulmuş. Kazanın olduğu bölgeyi geçmiş olan 293 koşucunun yarışa devam etmesine izin verilmiş.

https://utmbmontblanc.com/en/mag/231

2 Beğeni

ben de bu haberi paylaşacaktım…bu seviyede bile böyle bir durum varsa, sporum genel olarak bir süre durup kendisini eleştirmesi gerek…

1 Beğeni

UTMB kapsamındaki TDS yarışının 62. kilometresinde ne yazık ki bir Çek koşucu kayalıklardan düşmüş. Gece 00:25 civarında olan olay sonrasında kurtarma çalışmaları nedeniyle o noktadan gerideki tüm koşucular için yarış iptal edilmiş. Çok üzücü. Ne yazık ki öldüğü bilgisi geldi. Gerçekten çok üzücü. Çok yüksekten düştüğü ve müdahalelere rağmen olay yerinde hayatını kaybettiği söyleniyor.

Kurtarma çalışmaları sırasında uzun süre beklemek zorunda kalan koşucular. Acil durum battaniyeleri ve diğer zorunlu malzemeler böyle durumlarda hayat kurtarıyor.

6 Beğeni

Çok üzücü bir durum.

Evet gerçekten üzücü bir durum. Bölgede olduğumuz için biraz daha yakından takip edebildik. Kazanın olduğu yer Passeur de Pralognan geçidi. Yaklaşık 2500 metre yükseklikte. İnişi dikçe ve ip hattı döşeli. O akşam üzere çok fazla olmamakla birlikte yağış vardı. Genç Çek sporcunun (bazı haber kaynaklarında 35 yaşında olduğu yazıldı ama sanırım 21 yaşında, adı kazadan sonra listeden çıkartıldığı için karışıklık olmuş olmalı) ipten tutunmadan inerken yaklaşık 80 metre kadar düştüğü söyleniyor. Rotada ve yarışın başlandığınca yeni yapılan değişiklikten dolayı (ki bu değişiklikler genelde birinci koşucuların daha “makul” saatlerde finishten geçmesi için yaplıyor) koşunun bu bölümü gece geç saate kaldı. Daha önce koşucuların büyük kısmı hava kararmadan geçiyorlarmış. Kaza olduktan sonra arkada kalan ve nötralize etme kararı birkaç saat sonra verildiği için gittikçe biriken koşucular doğal olarak zor koşullarda beklemek zorunda kalmışlar. Önce üçer kişilik gruplar halinde bekleyenlerin devam etmesine izin verilmiş, dolayısıyla geçenler olmuş, ama daha sonra birikmenin çok fazla olmasından ve artık hipotermi riskinden dolayı yarışı nötralize etmişler. Mert’in da yazmış olduğu gibi dağ koşullarında zorunlu malzemenin sadece bir formalite olmadığının altını çizmek gerekli. Kima ve benzeri teknik koşularda genelde ip ve zincir döşeli dik kısımlarda baton kullanmak yasak ve kontrol ediliyor. Sanırım TDS’de bu etap için böyle bir zorunluluk yok. Detayları ve olayların gelişimini sanırım zamanla öğrenme şansı olur.

15 Beğeni

Ben 2015’de koşarken bu geçidi gündüz gözüyle geçmiştim. Geçerkende kendi kendime “buradan gece geçeceklere Allah yardım etsin” demiştim. Gerçekten zor ve tehlikeli. Fakat ip geçişini bitirdikten sonra iş kolaylaşıyor. İpi kullanmadan geçmeye çalışmak fazlasıyla risk almak olmuş. Elitleri bir yere kadar anlıyorum ama bizim gibi amatörün de amatörlerindeki hırsı pek anlıyamıyorum. O geçitte bile beni geçmeye çalışanlar olmuş ve bir hayli söylenmiştim. İnelim aşağı istediğin gibi geç. Risk hesabını doğru yapmak gerekli. Gerçekten çok üzücü :cry:

6 Beğeni

Courtney çok acayip iş çıkarıyor şu an. :grinning:
Lütfen bu sefer sonu gelsin :innocent:

3 Beğeni

Bu yılki OCC deneyimimi paylaşmak istedim.

18 Beğeni

Deneyimini tek solukta okudum.
Yarışı kazasız ve sakatlanmadan bitirebildiğin için tebrik ederim.

1 Beğeni

Sadece şu aşağıya kopyaladığım bölümden dolayı bile okuduğum en özel koşu raporlarından biri oldu bu. “Kaç kişi koşuyoruz biz Allah aşkına” duygusunu ben de yoğun hissedebiliyorum. Sadece aile, akraba değil, artık aramızda olmayan koşucu tanıdıklarımızı ya da fiziksel engelleri nedeniyle koşmak isteyip de koşamayanları da yanımda götürüyorum yarışlara ve bazı antrenmanlarıma. Bazen kahkahalar atacak kadar mutluluk, bazen de gözyaşları eşlik ediyor bu duygularla ayaklarım yerden kesilirken. Ben bir başkası oluyor, bedenim neredeyse eforsuzca süzülüp gidiyor, sadece bir gözlemci haline geldiğim aşkın bir deneyime dönüşüyor koşu. En mutlu koştuğum, en çok gurur duyduğum yarışlarım ve en unutulmaz anlarım da bunlar oluyor.

“Karanlıkta pencereden süzülen görüntüler eşliğinde içimde duygusal bir yolculuğa çıktım. Bir kez göçmek birkaç jenerasyonu içsel olarak yersiz yurtsuz bırakıyor. Haliyle gezinti halinde olmak en bilindik en güvenli duygu oluveriyor. İmgeler camın önünden kayıp geçtikçe elektronik müziğin ritmi ile aslında her seferinde ne kadar kalabalık seyahat ettiğimi, koştuğumu farkettim. Geride bıraktığımı düşündüğüm, artık bu dünyada olmadığını düşündüğüm herkes aslında benimleydi. Koca bir kafile halinde geziyorduk dünyayı. Koşu ile ilgili bir şeyi heyecanla anlatırken anneannemin yaşam sevinci dolu masmavi gözleri benim vücudumda parlıyordu. Bitmek bilmeyen o yokuşları kararlılıkla çıkarkenki güç dedemin. Tatlı tatlı, sen yaparsın beya Mümço diye güven veren ses, Mergül ablamın. Eğilmez bükülmez dik duruşu ile sadece finishe bakan sessizlik babannemin. Bir bib numarası ile kaç kişi koşuyorduk biz Allah aşkına, umarım parkurda bunu farketmezler. Kocaman bir dünyada, yersiz yurtsuz ama yalnız olmadığımı hatırlattıkları için sevinç ve hüzünle harmanlanmış bir damla göz yaşı döküyorum atalarım için. Her birini içimde taşıdığım için gururluyum.”

2 Beğeni

@orhanm @hsn41 teşekkür ederim. Benim için çok farklı bir deneyimdi; bunu paylaşmak, ortak duygular işitmek çok güzel bir his.

1 Beğeni