N Kolay 43. İstanbul Maratonu 7 Kasım 2021

Merhaba, ben de bu organizasyona ilk defa katıldım. (15K) Yazılanları okuyunca bende kendi düşüncelerimi paylaşmak istedim.
Öncelikle farklı birçok yarışa katıldım. Değerlendirmemi buna göre yapacak olursam gerek katılımcı sayısı gerekse katılımcı profili düşünüldüğünde kayıt ücreti de dikkate alındığında benim değerlendirmem başarılı. Emeği geçen herkese teşekkürler.
Tuvaletler konusu yetersizdi, bende farklı bir noktada tuvalet olduğunu anlayamadım. Sadece start noktasında olduğunu düşünerek yarış sonuna kadar tutmak zorunda kadım.
Zaman kapıları vardı ve kapılarda görevliler vardı. Ben kendi zaman kapımdan start aldım (35 saniye gecikme olmuş) Gördüğüm kimse görevlileri dinlemedi ve hatta zorluk çıkararak kaba davranışlarla görevlileri zor durumda bıraktılar. (sonuçta kolluk kuvveti değillerdi)
Ön gurupta olduğumdan ve hızlı çıkış yaptığımdan köprüde veya bir çok yerde sıkışma yaşamadım.
Su ve Redbul aldım. Bana yeterli geldi.
15 K bitiş noktası gayet yeterli ve belirgindi. En azından benim için sorun olmadı. Zaten saatten takip ediyordum. Ayrıca bitişte bir çok gönüllü alkış ve tezahürat yapanlar çoktu.
Hele son kilometre o kadar gaza geldim ki sakat dizle 5,25 olan tempomu 4,40 lara çekebildim.
Dağıtılan çantalar evet yetersizdi. En azından bir sandviç veya bir muz beklerdim.
Ayrıca Değişim alanı çok uzaktı, gidene kadar rüzgarı yedik.

Özetle, benim açımdan başarılı bir yarış olarak değerlendiriyorum. Yaşanan olumsuzlukların bir çoğu katılımcılar tarafından oluşturuldu düşüncesindeyim.

Kalın sağlıcakla.

2 Beğeni

Selam,

Her sene dönüp dolaşıp aynı şeyleri yazıyoruz. Her sene bu son olsun diyip ertesi sene gene katılıyorum maratona. Sağdan bakıyorum yok, soldan bakıyorum gene yok. Olumlu yazacak hiç bir şey bulamıyorum. Saçma sapan organizasyon yüzünden sırtında çanta ile maraton koşmaya çalışan yabancı koşucuları hatırladıkça daha çok sinirleniyorum. Güzel bir deneyim yaşamak için gelmiş ama tam bir kabusun içinde. Ben turist olarak bu maratonu koşmaya gelsem arkama bakmadan kaçardım.

İşin duygusal yanını bir kenara bırakıp maraton organizasyonu olarak, hele ki gold statüsünde olduğunu iddia eden bir organizasyon olarak değerlendirirsek tamamen rezil bir organizasyon var ortada. Geçen seneki organizasyonu ve parkuru yerden yere vuran, “pb yapacaktık olmaz olsun böyle parkur” diyen arkadaşları sahneye davet etmek gerekir bence. Bi yorumlasınlar bu seneyi.

Kimsenin inkar edemeyeceği bir gerçek var: Mevcut start alanı bu kadar büyük kalabalığa yetmiyor, yetmedi ve bundan sonra da yetmeyecek. O ufacık alanda ciddi bir organizasyon yapmak mümkün değil. Otobüsler startdan önce alandan ayrılmak zorunda olduğu sürece çanta işini organize edemezsin, edemedin ve bundan sonra da edemeyeceksin.

“Kıtaları birleştiren maraton” mottosu ile illa köprü üzerinden start vermekte diretiyorsanız tek bir çözüm var: Maratonla 15K ve Halk yürüyüşünü ayrı günlerde düzenlemek. Başka bir çözüm yok. Köprü ısrarı olmazsa çok daha güzel organizasyon yapılabilecek bir sürü alternatif güzergah bulunabilir. En güzel örneğini geçen sene gördük.

Start karmaşasının dışında da bir sürü aksaklık vardı. Bir kere parkurdan Eyüp kısmı neden çıkarıldı? Haliç kenarında daha fazla yaşamın olduğu yerlerde koşmak varken bir otobanda koşuyor hissi ile nerdeyse Ataköy’e kadar gitmek kimin fikriydi acaba? Sıfır motivasyon. Masalarda muz, mandalina, elma vs neden yoktu? Pandemi diyorlar. Yahu pandemi başladığından beri pandemi önlemlemlerinin tamamen yok sayıldığı ilk organizasyon olabilir bu maraton. Hınca hınç bekledik startta. Ne maske var ne mesafe. Böyle bir durumda pandemi yüzünden masalarda meyve yoktu diyerek kimi kandırıyorsunuz? Hadi doğru diyelim finisher çantasına koysaydınız bari.

Yani say say bitmez. Yönetim değişti, o değişti bu değişti herşey güzel olacak dedikçe daha kötüye gidiyor. A yöneticisi B yöneticisi hiç fark etmiyor. Maraton koşanlar hiçbirinin umurunda değil. Halk yürüyüşü yapıldı mı? Evet. Köprü üzerinde yürüyüş yapılıp medyaya poz verildi mi? Evet. Tamam o zaman gerisi tefarruat. Bence aynen böyle düşünüyorlar. Biz de boş yere her sene burda şikayet ediyoruz.

Moral bozduysam kusura bakmayın. Siz idmanlara ve spor yapmaktan keyif almaya devam edin.

Herkese iyi idmanlar bol sporlu günler dilerim.

17 Beğeni

maraton fuarında çantayla beraber bir ne nerede maraton başlangıcında emanet otobüsleri nerede ne zamana kadar çanta verilebilir, kaçıncı kilometre su istasyonu tuvalet var diye gösteren bir kılavuz verilebilirdi verilmedi eksik kimse şimdi eposta falan demesin matbu olması başka bir şey. başlangıçta meğerse tuvaletler varmışmış çoğu kişi fark edemedi onlarca kişiyle birlikte yeşillikleri suladık rezillik. o kadar bütçe ayır sonra küçük ayrıntılardan dolayı dünyaya rezil ol. 15k ile 42k koşanlar arasında 30 dakika olmalı 15 dk az 15k koşucuların hızlıları yakalıyor 42k sorun ama 15k koşucuları daha büyük sorun aradaki başlama farkı 30dk çıkması iyi olur. şu emanet otobüsü sorunu bir çözülsün çanta ile insanlar koşmasın. 15k koşucuları için koşu yol ortasında bitti ayıp ya ayırın başka bir alanda bitsin bitirme coşkusunu insanlar yaşasın finişi görsünler. 15k sonra maraton koşucuları desteksiz koşuyor uzun ve boş yol koşucu için demoralize edici 25k sonra maratoncular için yoğun destek lazım bazı destek grupları 25k-42k arasına yönlendirilebilir. muz yok elma yok o kadar pahalı değil ki eksikleri kesinlikle hissedildi.

6 Beğeni

2018’de 10K, 2019’da 15k koştuğum ülkenin en büyük koşu organizasyonunda bu yıl ilk kez maraton kategorisini tamamladım. Bitirdiğim için çok mutluyum ancak bu tamamen kendimle ilgili bir durum. Organizasyonun son birkaç yıl içerisindeki değişimini takip etmek şansım olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle buraya daha çok organizasyonun durumunu değerlendiren gözlemlerimi yazmak niyetindeyim.

  • Ulaşım konusunda sorun yaşamadım. Marmaray ile Üsküdar’a ulaşıp oradan kalkan ücretsiz otobüslere bindim. Sık kalkıyorlardı ve rahat bir şekilde ulaştım.

  • Başlangıç noktasındaki karmaşa önceden beri değişmeyen bir durum. Bu konuda sorunlar artarak devam ediyor. Tecrübem olduğu için önceliklerimi sıraya koyup bir bir hallettim. (Çantayı ver, ısınmaya başla, tuvalete git, fotoğraf çekil, biraz daha ısınma, sırana gir) Ancak buna rağmen yaşanan kaos beni bile yordu. İlk kez katılanların halini düşünemiyorum. Kalabalığa rağmen bir sürü kamu aracı muhtemelen çoğu eften püften sebeple bir ileri bir geri gitmeye çalışıyor, koşucular araya sıkışmış halde araçlara geçiş vermeye çalışıyordu. Herkes birbirine soruyordu “çanta nerede bırakırım, tuvalet nerede”. Gönüllüler de bilgisiz ve şaşkın haldeydi. İşeretlemeler varsa bile otobüs duvarından gözükmüyordu. Bir noktadaki tuvaletler inanılmaz kalabalıkken 100 mt ilerde (köprüye yakın olanlar) bomboştu ve bu durumdan kimse haberdar değildi. Bu insanlar dibinde bomboş olan tuvaletlerden habersiz boşuna uzun kuyruklar beklediler ve belki de startı kaçırdılar.
    Sorunların biraz da yarışın köprüde başlaması ısrarından kaynaklandığını anlıyorum. Orada alan çok dar ve sığamıyoruz. Her sene katılımın düşük olduğundan şikayet etsek de seneye bir mucize olup sayımız büyük oranda artsa halimiz nasıl olurdu düşünmeden edemiyorum. Köprüde koşmak yarışın satışında çok önemli ve sanki değiştirilmesi teklif bile edilemez bir parçası gibi görünse de bu ısrarın artık yarışa zarar verip vermediğinden şüphe ediyorum.

  • Organizasyonun her sene gözle görülür şekilde geri gitmesi artık gerçekten anlaşılır gibi değil. Yeni yönetimin spora olan olumlu yaklaşımı görüyorum ancak şehrimizin maratonu can çekişiyor ve bu konuda gerekeni yapmadıklarını düşünüyorum. Hiçbir radikal karar alınamadan kimsenin sevmediği bu rotadan devam edilmesi kolaycılık gibi geliyor artık. Yenikapı-Ataköy sahil yolu hattını koşarken yaşanan sessizlik ve rotanın anlamsızlığı çok absürd ve gülünç. Şehir ile hiçbir organik bağı olmayan, ekspres yola hapsedilmiş bir sözde İstanbul Maratonu bu. Şehir koşusuna tek benzediği yerler Barbaros bulvarı- Eminönü arası kısım ve sondaki 1-2 km denebilir (42 km içerisinde ancak 10kmye denk geliyor). Gerisi uzun bir anlamsızlık denizi. Türkiye’ye belki de bu yarış için gelen yabancıların neredeyse tek bir destekçi olmayan sahil yolunda koşarken ne düşündüğünü merak ediyorum açıkçası. Büyük hayal kırıklığı olsa gerek. (Özellikle Zeytinburnu kısmında herkes ne işim var burada diyordur herhalde.)

  • Desteğin yoğun olması gereken Beşiktaş ve Sultanahmet bile önceki yıllara göre daha sakindi. Bu konuda belediyenin sorumluluğu elbette az. İnsanları zorla tutup getirmek mümkün olmuyor, üstelik salgın da etkiliyor. Sponsorlar ve STK’ların desteği de bir yere kadar. İstanbul halkının çoğunluğu bu yarışı ya bilmiyor ya sevmiyor ya da umursamıyor. Oylama yapılsa ezici çoğunluk bir daha yapılmamak üzere iptal edilmesini isterdi herhalde. Şu açık ki spordan hazzetmeyen bir ülkeyiz. Rotanın değişememesinin cevabı ise belki burada yatıyor. Yarışın şehrin sokaklarına girmesinin lojistik olarak daha büyük çabayı gerektirmesi belediyeyi isteksizleştiriyor olabilir. Bununla birlikte daha fazla sokağın araç trafiğine kapanmasının kamuoyu tepkisi yaratmasından korkuluyor belki de. İstanbul araçlara göre dizayn edilmiş bir şehir. İstanbullular aracıyla giremediği yeri sevmiyor, araç kısıtlamasına agresif tepki veriyor. Bu çekinceler sonucu yarışın kıyıda köşede, gözlerden uzak, kimseyi rahatsız etmeden oldu bittiye getirilmesi rahat geliyor olabilir.

  • Maratonda her 5 kmde bir takviye noktası bulunuyordu. Burada yaşanan tuhaflık konusunda sizin de fikirlerinizi merak ediyorum. Şöyle ki;
    1- Su hep vardı, burada sorun yok
    2- Zaman zaman redbull. İçmeyeceğim bir içecek. Sporcu içeceği falan değil. Ama sponsordur, getirdiyse verilir, koşuda faydası da olabilir. Bunda da sorun yok.
    3- Water Up jelleri. Sponsor olması sayesinde verildi. Bu olmasa ne yapardık bilmiyorum.

Hepsi bu… Başka yiyecek hiçbir şey yoktu benim gördüğüm. Bu duruma inanamadık ama gerçekti. Jel tüketmekten bıktım. Son kmlerde muz kesin vardır dedikçe o muz gelmedi. Şekerli şeyler tüketmekten vücudum tepki vermeye başladı, tuzlu bir şey aradım. Sonra vazgeçtim, jelden başka herhangi bir besin aradım ama ne çare. Sadece Water Up jelleri. Water Up’ın sponsorluğuna mı güvenildi bilmiyorum ama burada büyük bir hata var diye düşünüyorum. Sondaki ikramları ise çok önemsemiyorum, ama yarış sırasında verilenler (veya verilmeyenler) sonuca direk etki edecek nitelikte değil mi?

Benim aklımdakiler şimdilik bu kadar. İlk kez maraton bitirmiş olmak beni çok mutlu ediyor. Ama İstanbul Maratonu’nun düşüşü de bir yandan üzüyor. Daha coşkulu ve güzel maratonlar görmek dileğiyle.

14 Beğeni

Evet bu sene özellikle parkurda, istasyonlarda ve finishte sorun çoktu. Ama yine de İstanbul Maratonu İstanbul Maratonu’dur. Çok güzeldi, pişmanlık hissetmiyorsun. Bir de photier de fotoğrafımız olsaymış da arşivimize atsaydık iyiydi, bilseydim ben de köprüde koşarken veya durup şurda burda selfie yapardım :slight_smile:

1 Beğeni

https://www.facebook.com/barisgider

Belki Barış Gider gibi gönüllü fotoğrafçılardan biri çekmiştir :slight_smile:

Yaklaşık yerinizi biliyorsanız bulunabiliyor…

4 Beğeni

Biz çantalarımızı teslim edemediğimiz için kös kös geri dönmek durumunda kaldık. Kendime programa bizzat dikkat etmediğim için çok kızmıştım ancak şimdi gördüğüm ve işittiklerim kadarıyla bütün kabahat bende değilmiş.

Pazar bütün gün çok canım sıkıldı sonra çıkarımlarımı yapıp akşam aynı tempoda sahilde koştum ve kendimi ihya ettim.

Alana ulaştıktan sonra çantalarımızı vermeye hazır olduğumuzda saat 8:40 olmalıydı ve ben 2019’da kit numaralarına göre çanta teslim alan büyük belediye otobüslerini gözlerimle aramaktaydım. Ancak o sırada temizlik araçlarına benzeyen kamyonetlerin bu işi yaptığını ve kalan tek bir kamyonetin yeşil renkli çantaları aldığını ve de önünde bir tartışma yaşandığını anladığımda geç kaldığımızı anladım.

Hızlı bir 15K koşmayı planlıyordum. Benim için bu etkinlik İstanbul’un en güzel haline yapmayı en çok sevdiğim şeyi yaparak tanık olma deneyimi idi. Yapacak bir şey yok. Sh*t happens

3 Beğeni

cok üzücü bir durum. çanta yüzünden yarışa katılamamak. son bir otobüs bu geç gelenlerden çanta alabilirdi. her zaman söylerim hizmetten yararlanmayan birine o hizmeti yönettirmeyin.

Selamlar,
Alp Aslan’ın çektiği vlog’u ekliyorum.

Youtube Linki

1 Beğeni

Organizasyonu savunuyor duruma düşmekten çekiniyorum, asla böyle bir niyetim yok. İyileştirilmesi gereken çok konu olduğu çok net.

Ancak çanta otobüslerinin 8:30 da kalkacağı belli iken, 8:40 da çanta teslim edilemiyor diye eleştiri yapmak da haksızlık oluyor sanki.

5 Beğeni

Sadece erkekler değil benim gibi kadınlar da ortalıkta işemek zorunda kaldı! Sonra arkamı bir döndüm ki başka kadınlar da benim arkama sıra yapmış! Verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz! Her yıl yaşanan drop bag kaosu bu yıl seviye atlamıştı! Gözümle gördüklerimi yazmak bile istemiyorum… Unutmak en iyisi…
Geçen senenin iyilerinden sonra, organizasyon nasıl bu kadar geriye gitmeyi başarmış, bu da bir başarı bence! İstanbul’da koşmak zaten çok güzel, bunu organize etmek bu kadar mı zor?

5 Beğeni
  1. Üsküdar Marmaray önünde uzun süre organizasyonun sağladığı otobüsün gelmesini bekledik. Uzun kuyruklar yönetilmedi. Haliyle zaman şaştı…
  2. Drob bag otobüslerine ulaşılamadı! Ben Üsküdar’dan geliyorum, köprünün diğer ucunda otobüsüm, 19000’li numara en son otobüstü, o daracık koridorda herkes üst üste otobüslere ulaşmaya çalışıyor, gerçekten insanları ancak ittirip varabildiğimde saat 08.32 idi! Ve kapılar kapanmıştı!
    Başka yorumum yoktur…
4 Beğeni

Sorunlu bu organizasyonda yarışmış olup, sıkıntıları derleyip toparlayacak, herkesçe mutabık kalınacak önerileri de ekleyip change.org üzerinden kampanya oluşturacak gönüllü varsa destek olunur, koşu gruplarıyla da paylaşılır. Gerekirse bir düzelme olmaması halinde sonraki organizasyona toplu katınılmaz, katılınca siyah bir band takılır vs vs.
Birşey yapmak, daha iyiye gitmesi için görüş tepki önerileri göstermek gerekli.

Benzer sorunlardan bahsedilmiş.

2 Beğeni

Tüm yorumları okudum, yarışmacılara fikir vermesi açısından Ağustos 2021 de katıldığım Londra Yarı Maratonu ile kıyaslama yapmak isterim;

Şöyle

1- Giriş ücreti £45. Türk lirası ile çarpmayacağım ama ortalama 20 kahve fiyatı desem siz tahmin edebilirsiniz, yani bence İstanbul maratonu çok ucuz.

2- Burada da masalarda su dışında hiç bi ikram verilmedi. Size ilaveten redbull ikram edilmiş. Şapka çıkarıyorum.

3- Bitişteki çantada sadece izotonik su+ protein bar vardı. Muz bile hak getire dedik. Neyseki benim minik tedarikçilerim besin akışını sağladı.

4- Katılımcılar pace’ lerine göre, aralarında minimum 30 dk olacak şekilde 7 gruba ayrılmıştı, bu da karmaşayı büyük ölçüde rahatlattı sanırım. Anladığım kadarıyla İstanbul da iki ana grup altında herkes aynı anda yarışmış. (15km - Marathon )

5- Tuvaletler her yerde kirli, kullanılmaz, ifrazat dolu. Laktik asit eşiği, bol su tüketimi sonucu bu durum normal bence, beklentiyi yükseltmemek gerekir.

6- En önemli detay olarak bizde Soho’ daki Salsa Bar’ da yarışı bitiren herkese ücretsiz Prosecco dağıtıldı ki en süperi buydu bence😀

Ez cümle, dış güçlerde de durumlar benzer😀

Tabi şahsi görüşümdür,

Sevgiler

4 Beğeni

Kaç gündür yazayım , yazmayayım diye arada kaldım…
Arkadaşlar linç yemeyeceksem şöyle devam edeyim;
organizasyon berbat bir seviyeye ulaştı sonunda…!!
:pushpin:Wc sorunu ,
start alanındaki sıralama rezaleti ,
maratoncuların içinde kalan 15 km ön grupları ,
2-3 dakika geç kaldı diye çantalarını teslim edemeyen sporcular ,
hala 15 km ile maratonu belli bir noktadan ayıramayan sözümona işbilir elit ekip ,
15 km i için değilde maratoncular için istasyonlardaki ikramların olmayışı ,
finişte çanta içerisine en azından bir küçük muzun bile olmayışı …!!
:oil_drum: çok basit dokunuşlar bile bu olumsuzlukları ortadan kaldırmaya yeterdi, herkesin görüşüne saygı duymakla birlikte toplumun oy vererek desteklediği tüm siyasi isimleri o saatte oraya geldikleri için alkışladım, fakat bizim millet olayı baya baya siyasi mitinge çevirdi ve koşacağına o isimlerin önünden geçerken “beni de gör , beni de gör " bakışlarıyla starttan yürüyerek geçtiler…

  • bu organizasyonu yapan isimler eminim ki benden daha fazla uluslararası yarışlarda koşmuş ya da o organizasyonları yakından takip etmiş , önceki dönem organizasyonlar bu sene yapılandan çok çok daha iyiydi ve gelişmesi açısından onu bile eleştirdiğimiz yerler oluyordu, Allah aşkına redbull nedir!? İnsan dilimlenmiş muz ve elma koymaktan bu kadar mı acizdir ?
    Son 7 km yürüyerek insanları biraz olsun toparlamaları için destekledim , ama kafa olarak gitmiş bir çok sporcu için son 7-8 km beslenmeden ve destek olmadan çok zor geçti , buna resmen şahit oldum…
  • ülkede neden her şey geriye gidiyor anlamak mümkün değil…, elimizin altında ki en basit işi bile beceremez olduk ,bana ne zaman sıra gelecek derdi olanlar yüzünden her bir işimiz dibe vurmak zorunda maalesef…
    :oil_drum: buyrun sıra sizin :oil_drum:
8 Beğeni

Ayrıca yaş gurubu sonuçları neden kaldırıldı acaba? Önceden bir kere yapilmişti ama çok güzel olmuştu: İlçe sıralamasına göre birinci olanlar için kent ormanında yarışma düzenlenmişti, bu da akıllarda kalan güzel bir event olmuştu…

2 Beğeni

Sorun geçen yıldan da kötü olması. Valencia’da hangi km ne var haritada, ilk ambulansı 13.km’de gören veya doktor görmeyenler var yorumlarda okuduğum.

1 Beğeni

Ambulance ve saglik konusu cok onemli. Burada tibbi onlemler maksimum düzeydeydi, oyle ki finishdeki medical cadirda gonullu fizyoterapistler insanlara masaj bile yapti.

1 Beğeni

Parkur önerisi olarak Anadolu Hisarındaki stadyumdan başlayıp (geniş alanda), yine birinci köprü geçişi sonrası Galata köprüsünden sonra Sarıyer sahil yolu istikametine koşmak ve yine bir dönüşle aynı güzergahtan tarihi Sultanahmet Meydanında bitirmek… İstanbul’un güzelliklerini göstermek amacı ile tanıtım amaçlı, koşucuların seyirci desteğini hissetmesi adına da çok daha iyi bir parkur olabilir. Sanıyorum trafiğin o güzergahlarda kapanmaması adına böyle bir riski almıyorlar, bugüne kadar hiç almadılar. Zira birçok büyük kent maratonu şehir içinden geçerken, Yenikapı sahil şeridi nerede ise pazar sabahı en tenha olabilecek bir bölüm ki, bizim maratonumuzda çok büyük bir mesafe burada kat ediliyor. İşin halk yürüyüşü zorlaması, İstanbul maratonunun sanki binlerce insanın köprü üstünde yürümesi ile algılanması populist bir kültürün sonucu, işe bakış açımız olsa gerek…

3 Beğeni

İçişleri genelgesine uyarak yayınladıkları aşı kararı ile de katılamayan kişilere iade sözü verdiler ve benim bildiğim hiçbirine iade yapılmadı hala. Hemen her paylaşılmasında birileri hatırlatılıyor ama gasp devam ediyor.
Malesef organizasyonlar her sene geri gidiyor.
Zeytinburnu Cumhuriyet Koşusu olmasa bu sene istanbul tek kelime ile hayal kırıklığı olacaktı.

2 Beğeni