Uludağ Ultra 2017

2017 yılı için Uludağ da düzenleneceği açıklanan 2 organizasyon vardı. Birisi ‘Sky’ diğeri ‘Ultra ‘ kategori olarak ilan edilmişti. ‘Sky’ yarışı iptal edildi. Bu yıl 15 Temmuz’da ilk defa düzenlenen ‘Ultra’ yarışının 25 km +1000 mt ’lik etabına katıldım ve yarışı 2 saat 14 dakika da tamamladım yarış ile ilgili bazı notları paylaşmak isterim.

Organizasyon:

Organizasyon ekibine ulaşmak sorularınıza mail veya telefonda yanıt almak çok hızlı ve çok kolaydı.
Transferler açıklandığı saatlerde ve sorunsuz olarak gerçekleşti. Transfer yerleri saatleri yarıştan önce mail olarak geldi.
Anlaşılır sade ve işlevsel bir web sayfaları vardı. Web sitesi biraz geç yayina alındı ama basit ve kullanıcı dostuydu.
Rotaların hem ‘Kml’ hem ‘Gpx’ uzantılı dosyalarının mail atılması çok güzeldi.
25 km etabında istasyonlarda sadece su verileceği açıklanmıştı ve yeterli su vardı. Ancak daha önce ki birçok yarışta olan hata burada da tekrar edildi Önceden ilan edilen istasyonlarda tüm yarışmacılar kendi su kaplarını kullanacaklar kuralına uyulmadı ve pet şişeler uzatıldı.
Sonuçlar çok hızlı açıklandı. Canlı takip yapılabildi.
25 km etabı bitiş alanı gerçekten harikaydı. Saitabat Köyünde son bulan bu etapta şelale bulunmakta.Köy klasik turist istilasına uğramış aşırı pahalı ve lezzetsiz yemeklerle dolu ama Şelale bunlardan habersiz hala çok doğal ve kendi halinde akıyordu.Başlangıçta teslim ettiğimiz 'dropbag’ler sorunsuz şekilde bitiş yerinde bizi beklemekteydi.
Organizasyon şu an Dünya trail çevrelerinde yükselen yıldız olan ‘Pau Capell’ i yarışmaya dâhil etmişti. Sosyal medya da çok sayıda takipçisi olan bu sempatik sporcunun bu yarışa katılması başka yabancı katılımcıların bu yarışa ve ülkemizde ki diğer yarışlara katılımını teşvik edecektir. Önemli bir başarıydı.
Trail yarışlarında ilk defa bir sporcunun zorunlu malzeme taşımadığı için diskalifiye edildiğine şahit oldum. Hep uygulanması gereken bir kuralın ilk defa uygulanıyor olması sevindiriciydi
Tüm etapların koşucu numaraları aynı renkti. 10 ve 25 km Sabah 8 de 50 ve 75 km sabaha karşı 4’te başladı ve rotalar aynıydı. Numaralar farklı renkte olmalıydı.
Organizasyonu genel olarak başarılı buldum. En büyük eksiklik ödül töreniydi. Ödül töreni akşam 7 olarak düzenlenmişti. Tüm etapların ödül töreni birlikte yapılmak isteniyorsa ( bence doğru yaklaşım ) 10 km ve 25 km başlama saatleri öğleden sonraya alınabilir. Bu haliyle 10 ve 25 km koşanlar için 8-10 saatlik bekleme süresi oluştu. Her ne kadar köydeki ‘Çalıkuşu Evi’ çalışanları misafirperver olsa da o sıcakta bu kadar süre beklemek hoş değildi. Ses düzeneği çok kötüydü konuşan kişiyi anlamak çok zordu.

Parkur:

Yarışın tüm etapları aynı parkurda koşuluyor. Yani asıl parkur 75 km diğer etaplarda 75 km yi kısmi tamamlıyorsunuz sizi tekrar başlama noktasına transfer ediyorlar. Sadece 75 km aynı yerde başlayıp bitiyor.25 km olarak açıklanan parkur 22 olarak bitti. Yükseklik kazanımından anlaşılacağı gibi mesafesine aldanıp çok hafife alınacak bir etap değil. %80 i sık orman,ot,bitkiden oluşan ‘single track’ şeklinde bir rota .İznik Ultranın ilk 10 km’sine çok benziyor aynı şekilde çok dik iniş ve çıkışlardan oluşuyor. Ancak burada zemin gevşek taşlarla dolu. Bu yarışta patika ayakkabısı, mümkünse kayalık arazi için yapılmış olanları tercih etmekte fayda var. İlk 3 km iniş çok dikkat gerektiriyor tüm etaplarda bu bölümde ayağını sakatlayıp bırakanlar oldu.
Her taraf dere,şelale,çeşme. Temmuz ortasında bu kadar su görmek beni oldukça şaşırttı. Yarışmanın bu etabının parkurunu çok beğendim.
Parkurun asıl sürprizi son 4-5 km’lik bölüm buraya güçlü girmek lazım zira kale merdivenleri şeklinde doğal merdivenlerden oluşan çok dik bir yamaç.

İşaretleme;

Sık orman olduğu için neredeyse 25 mt aralıkla işaretleme yapılmıştı .Buna rağmen kaybolan çok oldu ,çünkü en ufak dikkat dağınıklığında cok sık bitki örtüsü sebebiyle işaretleri kaçırabiliyorsunuz.

Konaklama/Ulaşım;

İstanbul Ataşehir’den 1saat 45 dakikalık konforlu bir yolculukla transfer noktasına ulaştık. Sabah 4’te yola çıktık . İstanbul için konaklama tamamen keyfe kalmış. Başlangıç alanında 60 kadar çadır vardı. Yarış Zeyniler Köyü’nden başladığı için konaklama olanağı orada pek yok. Ancak köy Bursa’ya çok yakın.

12 Beğeni

Ben de 25K parkuruna katıldım ve 3.27 dakika gibi bir sürede ilk kez trail koşusuna katılan kuzenimle birlikte eğlenerek koştuk. Organizasyon sitesinde Zeyniler Köyü’nün konumu paylaşılmış olsa da farketmeyerek Yandex’e uyduk. Yandex de bizi Uludağ Milli Park alanındaki sarı alana kadar boşu boşuna götürdü ve kit dağıtımını da başlangıcı da kaçırdık. Milli Park girişindeki biletçi abi yarışın rotasını bile anlatarak kendinden emin bir şekilde yanlış geldiğimizi, aynı şekilde birkaç kişinin de yanlış geldiğini söyleyerek bizi geri çevirmek istedi ama biz yandex e uyup devam ettik.
Yanlışı anlayıp Zeyniler’e ulaştığımızda ise start alanı toplanıyordu. Oradaki organizasyon yetkilileri kitlerimizi verip başlamamıza izin verdiler ve 25 dakika gibi geriden başladık.
Parkurdan müthiş keyif aldık, zorluğu da güzelliği de çok güzeldi. 17K’daki o dik merdivenler ise gerçekten feciydi;)
En geriden gelmemize rağmen istasyonlarda hala bitmeyecek kadar bol su vardı. Bence sadece bitişteki ikramlar biraz azdı ama sorun olamayacak kadar küçük bir eksiklikti.
En güzeli de bitişteki şelale ve vücudu uyuşturan soğuk suyuydu, müthiş toparlanma oldu.

• Seneye katılır mıyım? -Kesinlikle evet
• Antcha Organizasyon vaad ettiklerini verdi mi? Yeterli oldu mu? İşi becerdi mi? - Bence evet
• İşaretleme Yeterli mi? Yeterli ve görülürdü, geç başladığımız için çoğu yerde tek koşsak da hiç kaybolmadık.

Not: Madalyayı kendi adıma beğenmedim. Tamamen zevk meselesi tabi.

9 Beğeni

Mehmet Bilgin’den yarış ile ilgili vlog.

7 Beğeni

Ben de 50K’yı tamamladım. Adamakıllı bir blog yazısı yazmak da var aklımda; ama önden hızlı yorum atıştırmaca yapayim:

  • Parkur görsel olarak çok güzel. Net. İznik + Aladağlar kıvamında.
  • Kolay değil ama. Başlangıçtaki patikalarda sivri, kötü şekilli taşlar var. Biraz çıkınca güzel bir toprağa yerini bırakıyor. Ağaçlar bitip zirveye geldiğinizde de, başta kekik-çalıların üzerinde gidiyorsunuz, sonra ise taşların üzerinden. Seksek oynar gibi koşmak gerek sanırım; bu işin tekniğini bilenler bizi aydınlatsın.
  • İstasyonlarda su var mı, vardı. Ama gerisinden ben o kadar memnun kalmadım. Yiyecek kısmı daha desteklenebilirdi. İstasyonlardan tam moralli çıkamadım. (Bu da ultra’nın bir parçası elbette)
  • Madalya tasarımı feci kötü. ‘Basıp geçelim’ denmiş.
  • Yarış sonrası yemek yetersiz.
  • Zeyniler başlangıç alanı fazla samimi. Çadırda kalanlar gürültü-patırtıdan hiç uyuyamadı.
  • Bir daha gelir miyim? Organizasyon bir tık iyileştirse yemek konusunu (yarış esnasında ve sonrasında) kesin gelirim.

Relive de videoyu hazırlamış:

11 Beğeni

Vasat bir koşucu olarak tüm hesaplarımı zaman sınırlarını dikkate alarak yaptım. Zirve olduğunu bol bol çıkış olacağını biliyordum ama kesintisiz ve benim seviyemde birinin koşamayacağı bir eğimde 21k dan 38k kadar yürümek zorunda kaldım ki batonlar olmasa mümkün değildi. Koşayağım diyeceğiniz bir parça patika yok ortada bu durumda herhangi bir ultra yürüyerek bitirelemeyeği için 40k da 38k istasyona döndük 3 kişi . 21k istasyonda yiyecek birşey aradım bulamayınca cola içtim durdum.
Evet 21k ya kadar sınıfı geçen bir ultra ama 50 ve 75 koşanlar/ koşmaya çalışanlar çok yıpratıcı ve koşturmayan bir parkura sahipti. Sorduğum kişilerden hiçbiri 50-75 arası için iyi şeyler söylemedi.
Mutlu değilim az çalışmanın acısını bacak kaslarım yeterince çekiyor ama beynimde de biraz tuhaflık var .

Keşke çadırı biraz ileride ormanın içine kursaydık birkaç kişinin yaptığı gibi . Gürültü kaynağının dibine alan ayırmışlar. Başka düzlük yok gibiydi ama yarış öncesi gece 1 e kadar komşu evdeki misafirlerin balkon sefasını dinledik .Ulaşım olamayan köyden insanlar pazar günü nasıl dönecek düşünülmesi gereken bir konu değil tabi. Sırtlandım çantamı indim aşağıya ama yolun ortasında taksi dolmuş olduğunu görmek çok acıydı.Bu bilgi olsa çağırabileceğimiz telefonlar olsa fena mı olurdu .

38k da yarışı bırakan 7 kişiydik ve bizi götürecek araç yoktu .Tek araç vardı ve görevliler ile birlikte sığmıyorduk.Telefon ve internet çekmeyen asfalt yola çıkmanın 1-1.30 saat sürdüğü bir yerdeydik . Eğer Afad ekibi bize yardımcı olmasaydı -ki bizi götürmeleri görevleri arasında yok- birileri en az 3-4 saat orada bekleyecekti .Ya daha fazla bırakan olsaydı. Bazı yerlerde birinin başına bir şey fark edilmesi konusunda ciddi endişelerim var .

Çok dağınık yazdım kusura bakmayın kafan bulanık hala daldan dala konan bir yazı oldu ama bana seneye bedava deseler yinede sıcak bakmam .

AFAD a ve köyde olmasalar aç kalacağım teyzelere teşekkür ederim .

5 Beğeni

Merhabalar.
Bilinmeyen bir parkura katılma cesaretini gösteren herkesi kutlarım.Beni sitedeki eğim grafiği yanılttı belli kazanım var ama asıl zorluk grafikten belli olmuyor bunu zaten tahmin ediyordum ama bu kadar perişanlık yaşayacağımı bilemiyordum.
Yarışa herzaman olduğu gibi hızlı başlandı ve bende bu hızlı trafiğe takıldım start noktasındaki serinlik bir anda dere içlerine girince boğucu bir sıcağa dönüştü ayrıca kimsenin kimseyi geçemiyeceği yaklaşık bir 10 km kadar gidildi.Taşlar çok dengesiz dikkat edilmezse bileği burkmak çok kolay.Burada kafa fenerinizin güçlü olması gerekiyor ben led lenser h7 modelini ilk defa burada kullandım ışığından kafayı sarmasından çok memnun kaldım benden tam puan aldı.
Sonrası ise bitmez tükenmez yokuşlar çık çık bitmiyor 30. km lerde baldır arkalarım da kramp belirtileri görüldü hemen efervesan tipi magnezyumu suyla beraber aldım işe yarıyor yarış boyunca 2 adet magnezyum işe yaradı.Parkur katıldığım daha uzun parkurlardan daha zor saatim 78.81 km ölçmesine rağmen 150 km koşmuş gibi etki yaptı.Parkur boyunca çeşmeler bolca vardı ve su sıkıntısı hiç çekmedim.Her yükseltide farklı daha önce görmediğim endemik bitkilerle karşılaştım.Temmuz ayında kar üzerinde yattım ve karın tadına baktım.İstasyonlarda çorba yoktu gölbaşındaki istasyondada yeni su çektiklerini söylediler.Moral sıfır. Parkur zor bu parkurda beslenmenin kuvvetli olması şart ayrıca tam olarak ne yiyebileceğimizi önceden bilmekte önemli.Zirvedeki anı defteri en keyifli anlardan biri yazılanlar paylaşılırsa hoş olur. Tırmanış yapan dağcılarla selamlaşmayı sohbeti kısa tutmak gerek. Ormanlar çok yoğun özellikle akşam sattlerinde hava aydınlık olmasına rağmen orman içi ışık almıyor ve oldukça ürkütücü oluyor bence yarış sabah 4 yerine 1 saat daha erken başlatılırsa yavaş koşucular için daha iyi olur geceye kalınmamış olur. Ve yaban hayvanlarıyla karşılaşacağınızı bilmeniz gerekiyor çünkü orman çok yoğun ve yerleşimden uzak özellikle çeşme başlarında ve dere geçişlerinde ayı olabilr ben gördüm düdüğünüzün iyi ses çıkaran bir bekçi düdüğü olması gerek yoksa çantaya entegre düdükle yardım çağıramazsınız. Seneye koşacaklar için 71. km dere geçişinde ayı var. : Parkur baştan sona zor kolay bir yeri yok fiziksel dayanımınız iyi bile olsa mental güç olmalı.Parkurda beraber yol aldığım 2 arkadaş 50. km de bıraktı bende bırakıp bırakmamak konusunda gitgeller yaşadım. Eğlenilecek keyifle baka baka gidilecek bir yol değil koşulabilecek her yeri değerlendirmek gerekiyor yoksa benim gibi 15.59.59 gibi bir süreyle 1 sn ile cutoff a yakalanma riskiniz var. 50. km ye 10 .21 gibi bir sürede geldim kalan 27 km yi 5.5 saate yürüsem giderim rahatlığı vardı ama bilmediğiniz parkurda bu hesap tutmuyor bunu ilerledikçe farkına vardım ve son 15 km yi benim bile inanamadığım bir hızla katettim.Ama zeynilere bir türlü giremiyorum dön dolaş in çık in çık yolda köylüye sordum zeynilere ne kadar kaldığını bana 200 metre kadar dedi ama ondan sonra 2 km daha gittim.Neyseki cutoff düşmedim sağlıkla bitirip madalyamı aldım
Emeği geçen herkese çok teşekkür ederim seneye gene giderim zor ama bana çok farklı bir deneyim kattığına inanıyorum.

13 Beğeni

Merak ettim de, ayıyı görünce ne yaptınız? Hep böyle birşey başıma gelse ne yaparım diye düşünürüm. Geçmiş olsun ve tebrikler :slight_smile:

1 Beğeni
  Bende hep merak ederdim ne yaparım diye.   

Bir kere ayının duyuları bizden çok iyi koşması tırmanması herşeyi çok daha iyi.Hep derler gürültülü yol almak gerek ses çıkartarak ilerlemek gerekiyor. Hafif bir iniş vardı cılız bir derenden geçmek üzereydim ayıyı farketmedim zaten orman içi karanlık gibi birşey ışık almıyor ayı beni farketti yaklaşık 10 metre mesafeden büyük bir homurtuyla geri döndü benden uzaklaşmaya başladı ben gürültüden sonra fark ettim dereden sonrası yokuştu yokuş yukarı koşmak istemedim geri gelir ailesi vardır toplanır gelirler diye geriye koşmanın daha mantıklı olacağını düşündüm yaklaşık 200 mt kadar geri koştuktan sonra .Yine 75 koşucusu Abdullah bayır ile karşılaştım ona ilerde ayı olduğunu söyledim farklı bir kavis çizerek gidelim dedim oda bişey olmaz ayı kaçıp gitmiştir biz yolumuza gidelim dedi böylece birlikte bu bölgeyi geçtik.Şansım varmışki ayı kaçmayı tercih etti.

5 Beğeni

geçmiş olsun erhan. peki devamındaki performansına etkisi oldu mu ayının? :slight_smile:

2 Beğeni

Doğru tahmin çok farkediyor.

3 Beğeni

aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaherkeseacikyorumyapmamayakararverdigimicinsiliyorum

7 Beğeni

Ekibimizden Selman’in yazdığı yaris hikayesi ektedir. Biraz geç oldu ama eğlenceli oldu :slight_smile: Herkese selamlar.

Team Run.Bo

4 Beğeni
  • 14 Temmuz Cuma akşamı saat 17:00 gibi Zeyniler köyüne vardık. Sağlık raporu ve kimliklerimizi ibraz ederek yarış kitlerini 1 sn içinde aldık.

  • 15 Temmuz Cumartesi sabahı 25k startı saniyesi saniyesine tam ilan edilen saatte verildi.

  • Bugüne kadar İznik, Geyik, Çekmeköy, Sapanca, Aladağlar gibi yerlerde koşmuştum. Buradaki single track bölümler tarifsiz derecede güzel ve eşssizdi. Koşu sırasında müthiş keyif aldım.

  • Parkurda yanlış yola giren koşucular oldu fakat işaretlemeler bence çok iyiydi. Hiçbir aşamada sorun yaşamadım.

  • Yarış ekibi ve gönüllülerin iyi niyetli ve yardımsever oluşları organizasyonu mükemmel kıldı. Emeği geçen herkese buradan çok teşekkürler.

2 Beğeni

Rota, işaretleme, organizasyonun tepki süresi, hazırladıkları tişört çok iyidi.

Su istasyonları daha organize olabilirdi, anı madalyası biraz komik olmuş, bitişteki gıda takviyesi demaalesef yetersizdi.

Organizasyon ekibinin çok uğraştığı belli ama bir noktayı belirtmek isterim: sabah erken saatte
kötü ses sistemi ile bangır bangır müzik, caminin altında tek bir tuvalet (yarışın ilk kısmı tek sıra olduğu için ciddi sorun oldu), ısınma/esneme alanının olmayışı ciddi dezavantaj idi.

Seneye mutlaka katılacağım ve herkese de tavsiye ederim.