Aslında ben de yeni bişey yaşadım, hala aklıma geldikçe arada gülümsüyorum halime…
Düzenli koşuya başlayalı 3 ay olduğu için devamlı nabız kontrollü koşuyorum antrenmanlarda, açıkçası çok ta yükseltmek istemiyorum uzun ve düz koşularda. Ama tabii yokuş antrenmanlarında yükseliyor, onu da hemen bi düzlük veya inişte indirip takrar yokuşa başlıyorum.
Taşdelen de de aynısını uygularım dedim kendimce
Tabii 2 şeyi atladım bu stratejiyi kurarken;
Birincisi, düz yol, caddebostan yarışında bile ilk km lerde herzamanki tempo hiç tutmadı, yarış psikolojisiyle orada bile pace ve nabız yüksekti fakat düz olduğu için sonra nabız dengelendi,
İkincisi, Taşdelen ilk 2,5km hatta 3km sadece in-çık!? (Gerçi Bike uyarmıştı ) Nabız düşürecek bi düzlük bulmak olanaksız gibiydi
Sonuçta, ilk 4 km nabız devamlı yüksek, nabız kemeri de ter ve zıplamaktan yerinde zor duruyor, “Bu kemerle ben ne yapıyorum, boşuna kafamı meşgul ediyor” dedim ve 5.km de çıkarıp çantama koydum. İkinci yarıyı kaç nabızla geldim bilmiyorum… İlk trailim için güzel bi anı olarak bende kalacak herhalde.
Ahahahaa, hikaye iyiymiş. Ben de uzun zaman sonra nabız bandı ile yarış koştum. Bi ara baktım ki göbeğimde! Ztn ıslağım, yukarı ittiriyorum, bir çıkıyor, bir iniyor, ay çıkarıp atacaktım ben de ama beni meşgul etmesini sevdim bi taraftan da… dayandım… erkek arkadaşının nabız bandını kendine göre ayarlamadan takarsan olacağı bu! Ne bekliyordum ki… Ahaha. Ben de çok gülüyorum halime…
Bu arada Bakiye ablanın çadırı aşağı yoldayken, ara single track patikadan bu şimdiki yola çıkardık. Herkes orada ilk 100m’de patlardı zaten. Bu sefer yukardan başladığımız için müteşekkirdi kalbim…
Rotalar hep ayni sadece dönemine gore isimlendiriyor Bakiye Hoca .Ayni rota olmasına rağmen 1 ay sonra dahi bambaşka yerde kosuyormus hissi uyandırıyor
Bir tek en uzun parkur değişiyor. Biri zaten 51-53K’lik digeri de 45’lik parkur. Bu parkurlar yıllardır aynı. 45 dendi mi uzuncular ne olduğunu artık ezbere biliyorlar… Fakat bu yıl 30 ve 50’cilerin tanıştığı ara patika yeniydi… ki yukarda bahsettiğim. @Serdar 'in bahsettiği gibi mevsimle birlikte zemin ve bitki örtüsü değiştikçe bambaşka bir yerde koşuyormuşsunuz hissi veriyor. Şubat, daha fazla çamur ve ormanın derinliklerinde mor çiçekler demek…
O zaman 15k ya girmek gerekiyor bu sefer? ;> Yalnız, senin videonda da görünen o avcılar biraz tedirgin etti beni Bike. Yarış günü de mi avlanıyorlar acaba?
O gün 3 ya da 4 jiplerdi. Evet maalesef, baş avcıyı tanıyorum artık sima olarak. O hep orda. Ama galiba yarış günkü hava domuz avına çok müsaitti ben de ilk kez bu kadar kalabalık gördüm onları. Normalde 3-4 kişi olurlardı…