Sevgi ve Nefret: İnterval

1- Bunlar bu kadar hızlı mıydı yahu, saatte bir yanlışlık olmasın? (Saat dogru, sorun sende. Birkaç tane yap alışırsın)

3- 400m bu kadar uzun muydu? (yeterince hızlı koşarsan her mesafe uzun)

4- Yok bugün bundan 12 tane yapmam mümkün değil, bugünlük 8 tane yeter (fazla ileriyi düşünme önce bir 6’yı bitir)

6- Evet bugünlük 8 yeter, zaten rüzgar da var (rüzgar varsa dönüşte de arkadan var)

8- En fazla 10 tane yaparım yeter, sacmalamaya gerek yok, zaten 100m ara cok az (sen hele bir 10.'yu yap tekrar konusuruz).

9- Bir tane daha yapar bırakırım, sakatlık falan cıkmasın, zorlamanın anlamı yok. (Bahane uretme, altı üstü 3 tane kaldı, burdan dönüş olmaz).

11- Lanet olsun bu cok sacma bir is. (sondan bir onceki her zaman en zordur, sonuncu daha kolay olur)

12- Kolay falan degil ama galiba bitiyor, bitiyor…bitti! (bitti de sonuncuda patladin. 14’e var misin?)



@#$%&!..13’de anlasalim (anlastik).


Aylar sonra ilk intervalini yapan kosucunun kafasındaki karsılıklı catısma seslerinden bir kesit.

Interval bence vucuttan daha fazla beyni antrene ediyor. Aciya dayanmayi, vucuda konfor bolgesinden cıkarak kosmayı, cok zor/imkansiz gorulen isleri parcalara ayirip adim adim gidersen basarabilecegini ogretiyor.

Bir sure yapmayinca intervalin acisini beyin unutuyor. Baslamadan once kendini zihinsel olarak hazirlamazsan olmasi gerektiginden daha zor geciyor. Fakat belli bir rutine bindirdikten sonra acinin yaninda limitlerde kosmanin zevkini almayi da ogretiyor.

Kosuda cogu zaman karsımıza cıkan o sevgi/neftret iliskisinin tadini en iyi verebilen, sadece kosucuların anlayabileceği o duyguyu sonuna kadar hissettirebilen bir antrenman türü.

44 Beğeni

Abi çok güzel anlatmışsın. Daha bu sabah aynı şeyleri yaşadım. 25 tane çıkmaz bugün, bari 15 yapıp bırakayım dedim. E kalmış 10, bir 5 tane daha yap hele diye düşündüm. Ama 25.den sonra hadi beyin antrenmanı olsun 26.yı da yap noktasındaydım.

Geçenlerde de 100m aralı 10x400m intervalini söyle tariflemiştim:

400 metrenin ne kadar uzun 100 metrenin ne kadar kısa olduğunu anlamanın en güzel yolu.

Hızlılar kısa olsa bir türlü, uzun olsa başka türlü zor. Dediğin çok doğru, zihinsel kazancı çok yüksek antrenman.

19 Beğeni

3 saat önce (saat 05:00’te) evden çıkıp ısınma koşusu (1.6Km) bitip hızlı kısıma geldiğimde kafandan geçenler bunlardı.
Intervalim şu şekilde idi: 1.6 km yavaş, 8 km hızlı, 1.6 km yavaş.
8 km hızlı biter mi dedim ama bir koşuyu yarıda bırakmak olmaz diyerek devam. Bacaklar anca 5.km’den sonra açıldı.
Ve sonrasında 1.6 km yavaş kısmı başladığında derin bir oh çekiş.

3 Beğeni

Her koşucu olan ve kendini geliştirmek isteyen her gencin (koşan herkes nazarımda gençtir) başına gelmesi gereken ve paradokslar/endişeler/üşengeçlikler içinde başlayıp sonunda “bitti ya la” modunda biten antrenman şekline interval denir :slight_smile: Zamanla, yarışlardaki hız artınca, intervale duyulan sevgi artar. Fakat, antrenman esnasında bu nefrete dönüşür :smiley:

8 Beğeni

Nefret ederek başladığım, mutlu bir şekilde bitirdiğim antreman türü.Özellikle intervali bitirdikten sonraki soğuma koşusu tadından yenmez benim için.

3 Beğeni

Aslında bu daha çok tempo koşusu gibi görünüyor. Ama benzer şeyler geçerli tabii

Geçtiğimiz aylarda interval antrenmanımın Dailymile da girişini yaparken bağımlısı olduğumu ifade etmiştim.Aykut senin bahsettiğin maddelerin altına da söyleyecek birsey yok zaten😚Sadece göğüs,kalp,tendon ve bağlar,diz vb .vücudun herhangi bir yerinde antrenman esnasında belirgin bir rahatsızlık hissedilirse sonlandırılması yönünde bir düşüncem var.

6 Beğeni

İnterval antremanları koşu bandında yapılsa olur mu?

Eldeki imkanlar onu gerektiriyorsa gayet de güzel yapılabilinir.Hedef tempo için banttaki hız ayarlarını seri bir şekilde kullanmak önemli:)

Koşu bandını tercih etmemin sebebi önceden programlayıp mecbur ona uyuyorum hatta biraz daha zorlamayı deneyebiliyorum. Dışarıda aynı iradeyi zor gösteririm gibi geldi bana😊

Aslında pist ile bandın en önemli farkı burada. Fiziksel kazanımlar fark etmez ama zihinsel olarak bahsettiğiniz nokta önemli. Dışarıda hızı koruma çabası da ayrıca antrenman oluyor. Bantta sadece yavaşlama düğmesine basmama gayreti var; ikisi farklı oluyor. :smiley:

4 Beğeni

dışarıda yapılan koşular özellikle dizler için daha güvenlidir.

Dışarıda yapılan koşular derken toprak zeminde yapılan patika koşularını kastediyorsanız haklısınız.
Ama asfalt koşularını kastediyorsanız durum tam tersine dönebilir.
Asfalt ve beton koşuları, özellikle tempo odaklı olduklarında dizlerin en büyük düşmanı olabiliyorlar

Uzun süre sonra intervale başlayanların aklından geçenler ve o anki duyguları sanırım daha iyi anlatılamazdı. Dün 3x2000 de bu söylediklerinin hepsini yaşadım. her tur ayrı ızdırap oldu. Hadi oğlum kaldı 3 tu-2 tur diye diye bitirdim. Başarmanın verdiği mutluluk o yorgunluğu aldı götürdü. Forma girene kadar bir süre böyle gidecek sanırım.
:smile:

“Sevgi ve Nefret” bir antrenman ancak bu kadar güzel bir analoji ile ifade edilebilirdi. Bana göre de vücuttan daha fazla beyni antrene ediyor. Neden mi? Pazar gününden beri bu akşam yapacağım 6 X 1.000m intervali düşünüp duruyorum :joy: Benim için günün melodisi “Garmin Workout Ended Tone” :wink: