Çok param var diyene yeni Garmin serisi - MARQ

Aslında yazacak çok şey var ama bir yandan da bu fiyatlara ne denilebilir ki? Tartışalım…

En ucuzunun tahmini Türkiye fiyatı 9990 TL :smiley:

https://www.garmin.com/en-US/marq/

4 Beğeni

Preminium smart watch kategorisindeki bu saatin bazı modellere rakip olarak çıktığını görmek zor değil .
Artık öyle bir noktaya geldik ki şuna şu para verilir mi diyaloğu bir süre sonra parası olan alır mevzuuna dönüyor ki öyle
Ama ister inanın ister inanmayın piyasada böyle bir saatin ihtiyacını duyan çok insan var
Çünkü bugün tissot omega TAG heuer tarzı ülkemize göre pahalı ama global olarak orta karar bir saat alsanız bile 10000 tl bandında ödemek zorundasınız.
Bende dahil bir çok insan klasik saatim mekanik olsun dişlilerini göreyim isterken bir okadarı da
okadar para veriyorum bari telefonumdan gelen bildirimi de göreyim istiyor
Birde bunun üzerine spor takibi gps multispor desteği de sunması çok cazip geliyor
Ha bunu benim suunto da sunuyor ancak bu saatler çok daha şık duruyor yani toplantıda da tak triatlon da yap :smiley:
Kanımca bu saatler https://www.tagheuer.com/en-us/node/6818/ şu arkadaşa rakip olarak çıkmış.Rakip olmasa bile birebir aynı kulvar diyebiliriz.
Zaten bu tarz preminium smart watch lar için en düşük bant bu fiyatlar galiba
Ha garmin preminium bir markamı orası tartışılır.
Ama burada asıl soru şu ben sadece spor mu yapıcam yoksa ben plaza da çalışıp arada sporda yapan saatimi de hayatımın her anında kullanan böyle pahalı oyuncaklar almayı seven bir insanmıyım?

3 Beğeni

Param çok ama alım gücü düşük :slight_smile:

3 Beğeni

Garmin saatleri spor ama akıllı saat kavramından epey uzaktı, Samsung, Apple bile tutuluyorken Garmin neden biz yapmayalım demiş ve harika saatler yapmış. Hemen ağırlıklarına baktım 94-100 gram çok hafif değil idare eder ağırlıkta. 22 MM genişliğinde kordonları desteklemesi güzel bir seçenek. Fakat renkli ekran batarya süresini 12 günden kısa olmasına sebep olmuş. 1.2" , 240*240 ekran standartlarda özelliklere sahip. Ama bence bu haliyle bile Samsung, Apple gibi markaların çok çok üzerinde bir kalitesi var.

1 Beğeni

Perakende ürünlerin fiyatı belirlenirken genellikle maliyet değil müşteriler için yarattığı/yaratabileceği değer esas alınır.Bu değer ise tamamen ürünü ortaya koyma şeklinden müşteride oluşturulan algıya kadar bir çok etkene bağlı değişir.Konu parası olan ya da olmayan değil kişinin bir ürünü almak için neyi göze aldığıdır. Çalıştığım fabrikada fiyatı bu saatle neredeyse aynı ama işlevi az pahalı telefonları işçilerin elinde görmek buna güzel bir örnektir.Demek ki o telefon o insan için bir değer yaratıyor onda bir anlamı var ki bu bedeli ödüyor. Şimdi bu adamı yargılamak mı gerekir o ürünün değerini o adamın gözünde oraya çıkarmayı başaran şirketi takdir mi etmek gerekir ?
Kısacası piyasaya sunulan ürünün değerini onu elde etmek isteyenler belirler.Günümüzde 10.000 TL’ye ‘‘Çok param var’’ demek /hitap etmek biraz garip olmuş.Bu saat sadece Türkiye’de değil dünyada satışa sunulmakta. Ülkemizin gelir seviyesinin düşük olması bu saatin aşırı pahalı olduğu anlamına gelmez. Ayda 50.000 TL kazanıp spor yapan başarılı bir doktor için bu saat pahalı diyebilir miyiz? Doktor için çok parası var diyebilir miyiz? Doktor servet mi yemekte hakkıyla kazandığı parayı istediği gibi harcamakta mıdır ? Şu an bu saati alacak gücüm yok ama bu saatin pahalı olmasından değil benim yeterli gelirimin olmamasından kaynaklanmakta.Ancak alana da parası çok gözüyle bakmam . Peki alacak gücüm olsa alır mıyım ? Sanman çünkü saat takmayı çok sevmem :slight_smile:
Diğer taraftan LÜKS/PAHALI (ki bu saat asla değil) bir ihtiyaçtır. Lüks denilen kavram ise şaşalı yaşamla gösterişle ,israfla hep karıştırılır. Oysa lüks sobalı evde yaşayan için kaloriferli ev olabilir .Kinetix giyen için Salomon almak olabilir.Anadolu’da yaşayan için deniz kenarına gitmek ,deniz kenarında yaşayan için kayak yapmaya gitmek olabilir. Görecelidir .Baktığın noktaya bağlıdır. İhtiyacından fazla olana sahip olmaya çalışmak hırstır, eksik olanı gidermektir vs. Onunla karıştırmamak lazım .

7 Beğeni

@Serdar çok güzel ifade etmişsiniz :clap:

Bu işin tabi çok ilginç dinamikleri var, bireyin kendilik algısı, kültürel değerleri, idealleri, nesneye atfedilen anlamlar vesaire, sanırım işlevselliği de en sona kalıyor. Kafası daha analitik tarafta olan bireyler ister istemez hemen fayda/zarar optimizasyonu yapıyor ve sonuç ne kadar keskinse değmez sonucuna varıyor. Kendimi de o grupta görüyorum. Önce saadece koşuyordum. Sonra telefonla kayıt altına almaya başladım. Sonra gpsli saat ve bir sürü data. Bir ara dataları yorumluyordum sonra saatim bozuldu hiçbir şeysiz koşmaya başaldım (yaşsın Tissot, GPS’i hiç şaşmıyor!) , müsabakaları çıkarırsak, çok da farketmiyor aslında. Kısmı bir faydası var ama bu verilerin çeşitliliği ve ayrıntıları sadece rekabetin ön grubundaki bireyler için gerçek manada faydalı. Verilerin hassasiyeti ise büyük oranda soru işareti.

Benim Suunto’nun tamiri yılan hikayesine dönünce geçen hafta bir Garmin almaya niyetlendim ve her okumada bir üst segmente doğru ilerlemeye başladığımı görünce, dostum napıyorsun kendine gel dedim. Son üç dört senedir spor ekipmanı haricindeki her alışverişimde aynı soruyu soruyorum, gerçekten ihtiyacın var mı? Üç senedir hiç giyisi alışverişi yapmadım. Almamak da bir eylem, alım gücüm olmadığı için değil, tercih olarak.

6 Beğeni

Bu saatler Garmin’in zaten hedefliyor olduğu (Quatix, D2 v.s) niş pazar için çıkarılmış. Hemen arkasından Nisan - Mayıs gibi Fenix 6 varyantı (Polimer gövde, silikon kayış) gelecektir. Varolan Fenix varyantlarının üzerine yapmışlar ama en önemli haber saatlerin (çok başarılı olduğunu bildiğimiz) Sony GPS çiplerini taşıyor olduğu ve yeni bir 3. Jenerasyon kalp hızı ölçüm sistemi taşıdığı, 5x Plus’ın Pulse sensörü de unutulmamış. Şu durumda Mayıs ayında borca gireceğiz gibi görünüyor :smile:

2 Beğeni

Saatleri çok beğendim benim kişisel zevkime gerçekten hitap ediyor.
Bu arada fenix 6 çıkmasıyla 5x plus’ın fiyatları da geriler diye düşünüyorum, ne dersiniz @erol bey?

1 Beğeni

İşlevinden çok görünüşü için alınacak bir başka spor saati. Bunda bir yanlışlık görmüyorum esasen çünkü ben dahil bir çok insan bu saatleri spor aktiviteleri dışında günlük hayatlarında da kullanmak istiyor, ama bunu yaparken performanstan/teknolojiden de ödün vermek istemiyor. Fakat öyle bile olsa en ucuz modelinin çıkış fiyatıyla 2 adet Fenix 5 Plus alınabiliyor, üstüne de para artıyor. Haliyle ben aralarında daha büyük bir fark olmasını beklerdim(Athlete versiyonu ile arasında).

Bir başka endişem örneğin bu saatlerin bu fiyata çıkmasının daha sonra çıkacak olan Fenix 6’nın veya başka rakip ürünlerin çıkış fiyatında yukarı yönlü bir etkisi olur mu? Çünkü akıllı telefon piyasasında böyle bir trendi gördük.

Diğer modellerin özellikleri benim ilgi alanımda olmadığı için bir yorum yapmam doğru olmaz, ama görünüşleri güzel. Bu saatlerin bu forumdaki insanların oldukça küçük bir yüzdesine hitap ettiğini kabul etmek gerek. Bu fiyat bantlarında saat/ler alacak parası olan biri olsam ve sporla ilgileniyor olsam Tag Heuer’in akıllı saatini mi alırdım bu cihazlardan mı alırdım? Birini seçmem gerekse şahsen kesinlikle bu Garmin ürünlerini tercih ederdim. Garmin de demek ki piyasanın bu kısmına bir fırsat görmüş.

3 Beğeni

Ben yeterli “alım gücüm” olsa alırdım. :slight_smile: Birim fiyata göre düşününce yurtdışında çok büyük paralar değil aslında ben ilgi göreceğini düşünüyorum.

Şu an ülkemizdeki alım gücü düşük. Fakat bence önemli olan insanların verdiği değer ve girdiği beklenti. Birçok kişiye bakarsanız bunu zaten görürsünüz. 1500 dolarlık bir ürünü asgari ücret alan bir işçinin bileğinde görmek beni şaşırtmıyor. Beni şaşırtan bu saate bu kadar çok değer vermesi.
Telefonlarımızda saati gösterirken biz saat kullanıyoruz. Saat kullanıyoruz, saatten adımımızı nabzımızı mesafemizi ölçmesini bekliyoruz bu sefer de.
Bir ürünün fiyatından çok; insanların o ürüne verdikleri değer daha büyük bir önem taşıyor

1 Beğeni

Açıklama gereği hissettim: Ben ne saati eleştirdim, ne fiyatını ne de alacak olan kişileri. Öyle anlaşılmış gibi sanki. “Yazacak çok şey var” derken, elektronik cihazların gelişim hızı ve bu hız karşısında yenilenme sıklıkları düşünüldüğünde bu kadar yüksek fiyatların ne kadar anlamlı olacağı gibi şeyler düşünmüştüm. 2 yıl sonra teknolojik olarak geri kalacak bir şey için sanki 500 dolar güzel bir sınır gibi.

6 Beğeni

Tüketim toplumu maalesef eskiyi hemen at yeniyi al, artık bir çok marka, yeni ürünlerini daha sıklıkla çıkarıyor ve özellikleri ise azar azar veriyor. Biz ihtiyacımız var mı diye düşünüyoruz fakat Britanya da bir sporcu ekonomik durumu yetiyorsa anında alacaktır. Son saatimi çok komik bir rakama hiç spor yapmayan birisinden satın aldım Forerenner 630 ve benim için fazlası bile var. Yeni Garmin serisi emin olun deli gibi satacaktır, lüks sınıf isteyen onlarca ekonomik gücü olan insanlar var. Türkiye hariç.

3 Beğeni

Aslında bu duruma bu olayların tamamen dışında bakarsak, farklı sonuçlarla karşılaşırız.

Mesela bunun gibi bir cihazı tamamen gereksiz görende var. ağırlık olduğunu düşünende var. Toplumsal açıdan bakarsak, bizim milletin çoğu bunu israf olarak görecektir.

Bunların dışında ben hala fenix 6x pro alacağım dolardan dolayı bekledim zira 7080 tl ile safir modeli geldi ve 1 ay geçmeden 6779 tl ye düştü. Şimdi insan acaba ihtiyaçta acele etmemekmi lazım diye düşünüyor. Zira benim için en önemli kıstas kalp sensörü idi. Yaş 35 e varınca kontrol etmenin uygun olduğunu söylüyorlar. Çünkü ayaklar koşmaya elveriyor nefes yetiyor ama kalbin dayanacağı düşüncesi bazen yanılgıya sebep olabiliyor. Kalbe yakın takılan bant ile veri alıyorum ve sınıra gelince görür görmez tempoyu düşürüyorum. Şimdi telefon bazen çok sıkıcı oluyor ve saat olsa sanırım daha rahat olur diye düşünüyor insan.

Bu noktada ise bazı kullanıcılara dikkat ediyorum. Yeni bir cihaz çıkarken hemen alt modele yöneliyor uygun fiyata kullanıyor. sonra yeni çıkan eskiyince ona yöneliyor. Yani bu noktada ihtiyaçları iyi belirlemek lazım. Mesela Spor salonlarında bu saati kullanan arkadaşlar ile karşılaşıyorum. Şu şu özellikleri nasıl kullandınmı. Gps görme hızı nasıl, şu km de telefon ile karşılatırdınmı vs vs sorular sorduğumda daha bunlarda bile net bir cevap yok. Yani ihtiyacı belirlemek gerçekten önemli.

Baştada dediğim gibi benim için şuan en önemli kıstas kalpten doğru veri almak ritmi tutturmak ve hızı ona göre ayarlamak. Elbette saatin başka özellikleride önemli. Mesela Burada sağolsun bilen arkadaşların yönlendirmeleri faydalı oluyor. Mesela anladığım kadarıyla Cps anteni 6 serisinde pek uygun değil ve gecikmelere sebep oluyor bu bir eksi ama çok acelesi yoksa sporcunun önemsiz bir halede gelebilir.

Faydası görülecekse gereksiz bir harcama değildir kanaatimce.

1 Beğeni

İyi günler dilerim.
Vergiler, vergiler, vergiler.
1 yılı aşkın bir süredir kullanmakta olduğum Garmin 735 XT saatimi kuzenim Kanada’dan sadece 270 CAD’a aldı ve benden parasını dahi almayıp hediye etti. Konuşmalarımız sırasında 1450 CAD asgari ücret olduğunu söyledi. Yani 735XT’den 5 tane alınabiliyor. Birde ülkemize bakalım. 2324 TL asgari ücret bir tane ya alabilirsin, ya alamazsın. Her şeyde durum böyle. İşin garip tarafı ne yazık ki yerli üretimlerde de durumun böyle olması. Şuan modelini hatırlayamadığım ancak donanım haber forum başlığında en az 3 gün topik olmuş Beko marka bir buzdolabı başlığı vardı. Aynı model Beko buzdolabı ülkemizde 3500 TL gibi bir fiyatla satılırken 1260 € asgari ücretin olduğu Almanya’da buzdolabının fiyatı 330 €’idi. Kendi ürettiğimiz yerli malı diye övündüğümüz Beko bile asgari ücretle alınamıyor vergilerden dolayı ama Avrupalı benim ülkemde üretilen buzdolabının almak isterse 5 tane alabiliyor. Kurlar sürekli artıyor, dış borç artıyor, bütçe sürekli açık veriyor, iç borç sürekli artıyor. Başka gelir kalemi olmayınca daya gitsin vergiler arttırılıyor. Avrupada insanların ütopik bilgisayar topladığı paralarla biz sadece (RTX 3080 20.000 TL) ekran kartı alabiliyoruz.
Elektronik eşyalar, akaryakıt fiyatları, 0 kilometre araç fiyatları, spor malzemelerinin fiyatları vs, vs vergiler ve kur artışı nedeniyle aldı başını gitti.
Konu dışı olacak ama Giresunda fındığın kilosuna 20 TL verilirken kuruyemişçide 130 TL’ye satılıyor. Salçalık domatesin kilosu tarladan 10 kuruş’a (Evet kuruş yazdım) alınırken 1,5, 2, 2,5 TL gibi fiyatlara pazarlarda manavlarda satılıyor. 10 TL’ den aşağı bir fiyata uzun zamandır meyve yok.
Alkol ve sigara fiyatları ise tam bir komedi. Neredeyse tamamı vergi.
Sadede gelecek olursak çokomeli bende severim. Dolarlarla borcum olmadığı için hiç işim yok, dolarla maaş almıyorum. Allah Sabır versin, Allah yardımcımız olsun.
:disappointed_relieved::cry:

Teknoloji çıktığı zaman kullanılır ancak bu kadar da değil. Bir firma düşünün yeni çıkarttığı telefon işlemci olarak eskisinden güçsüz olduğu için yazılımla eski telefonun gücünü düşürsün. Kapitalist sistem budur tam olarak.

Kapitalizm gölgesini satamadığı ağacı keser. Asgari ücret alan işçi içinde gölge var, şirketin ceo’su içinde gölge var.

İnsan ulaşamadığı her şeyin “delisi”, ulaştığı her şeyin “nankörüdür”
Pablo NERUDA

3 Beğeni

Sanırım artık buna dönüş zamanı geldi :slight_smile:

indir

7 Beğeni