Bugüne kadar hep bir koşu saatim olsun istemişimdir. Ne var ki görme engelli oluşum ve piyasadaki spor saatlerinin görme engelliler için erişilebilir olmaması bugüne kadar bu isteğimin bir hayal olarak kalmasına neden oldu.
Şimdi ise beni heyecanlandıran bir gelişme yaşandı: Apple Watch! Apple Watch tam olarak bir spor saati olmasa da anlatıldığı kadarıyla bir spor saatinden daha fazlası. Su geçirgenlik derecesi konusunda aramızdaki pekçok sporcuyu tatmin etmese de deneyimleyenler olabileceğini düşündüğüm için yazmak istedim.
Aramızda Apple Watch kullanan oldu mu acaba? Koşu amacıyla kullandığımızda yeterli bir niteliğe sahip mi?
Apple Watch, içerisinde barındırdığı engelli bireylerin kullanımını amaçlayan erişilebilirlik özellikleri sayesinde benim de birçok özelliğini rahatça kullanabileceğim bir saat. Araştırdığım kadarıyla nabız sensörleri de oldukça başarılı. Bunun yanında yüzücülerin kullanabileceği kadar suya dayanıklı olmasa da yağmurdan çamurdan da etkilenmiyor. Tek büyük dezavantajı yanımızda iPhone’umuzu da taşıma zorunluluğumuz. Bunu da su geçirmez bölmesi olan bir koşu çantasıyla halledebiliriz.
Garmin, Sunto gibi markalarla kıyaslanamaz belki; ama benim için şu anda en kullanışlısı bu olacak. Yakın zamanda bir Apple Watch edinmeyi düşünüyorum. Burada deneyen arkadaşlarım yoksa bile aldığımda tecrübelerimi paylaşacağım.
Apple watch ne yazıkki fiziksel bir gps çipi içermiyor, konum datası için telefona bağımlı. Telefon ile bağlantıda değil ise konum temelli mesafe bilgisini gösteremiyor. Pili kısa dayanıyor bu sebeple uzun süreli kullanıma uygun değil. Ekranın saatin üst yüzeyini tamamen kaplaması sebebi ile düşmeye ve çarpmaya dayanıklı gibi durmuyor. Islakken (ter veya yağmur sebebi ile) ekranı kullanmak işkence, aynı telefonun ekranı gibi ıslakken kullanmaya uygun değil (en azından benim için). Garmin FR 620’de dokunmatik, ancak bu sorunu hesaplayıp basınca duyarlı bir ekran tercih etmişler. Apple Watch’ın ekranı telefon ekranı ile aynı özelliklere sahip. Şarj ünitesi olması gerektiği gibi bir kıskaç sistemine sahip değil, manyetik olarak saati tutuyor. Uzun koşularda bu sebeple koşarken şarj etmek en azından pratikte mümkün değil. Bantla veya lastikle tutturmak lazım.
Ancak ekranının yapısı gereği navigasyon amaçlı kullanıma çok uygun. Harita uygulaması saat üzerinden kontrol edilebiliyor. Ancak bu yazılımın içinde koşuculara çekici gelebilecek özelleşmiş herhangi bir hoşluk mevcut değil. Zamanla bu konuda yazılımlar gelişecektir. Günlük kullanım için uygun şık bir saat. Yazılım yükleme ve kullanma kısmı Apple’dan bekleneceği gibi sorunsuz.
Negatif yazarak keyfinizi kaçırmak istemem doğrusu, ancak bana göre Apple Watch koşarken telefonunuzu da yanınızda taşıyorsanız ve koşu süreniz 5-6 saatin altında kalacaksa sizin için uygun olabilir. Karşılaştırabilmeniz için Fenix 3 ile birlikte bir fotoğrafını ekliyorum.
Yorumlarınız için teşekkür ediyorum Erol Bey. Olumsuz şeyler yazmanız mühim değil, zaten doğru yorumlara ihtiyacım var.
Benim en büyük problemim görmüyor oluşum tabi ki. Garmin vs. saatlerde bizim için düşünülmüş herhangi bir özellik yok ne yazık ki; ancak söz konusu Apple olunca görme engelliler için her şeyi düşünen bir şirketle karşı karşıya kalıyor insan.
Dokunmatik telefonlar yeni yeni çıkmaya başladığında biz görme engelliler bir gün bu telefonları kullanabileciğimizi bırakın düşünmeyi hayal bile edemiyorduk. Görmeyen bir insan dümdüz bir zeminde hiçbir şey görmeksizin nasıl kontrol sağlayabilirdi ki?
İşler sandığımızdan çok farklı ilerledi. Apple adında bir şirket, üretmiş olduğu cihazların tümünün içerisine görme engellilerin kullanımını sağlayacak birtakım özellikler yerleştirdi. Bu sayede “akıllı telefon” denilen sektöre bizler de tüketici olarak katılmış olduk.
Şimdi Apple bir akıllı saat çıkardı ve yine bizleri unutmadı. Diğer cihazlarında kullandığı erişilebilrlik özelliklerini bu cihaza da entegre etti. Böylece, benim yıllardır hayal bile edemediğim nabzımı bilerek koşma hevesim de depreşmiş oldu.
Evet, belki uzun koşular için yeterli değil; ama yine de bu hayalimi gerçekleştirmek ve antrenmanlarımı biraz daha bilimsel temellere dayandırmak adına bu saati deneyeceğim galiba.
Kim bilir, belki de günün birinde herkesin kullanmış olduğu spor saatlerini kullanma hakkına bizler de erişiriz.
Şirketler için bunu yapmak çok zor olmadığı gibi çok da kolay değil elbette. Düşünsenize yalnızca biraz kafa yorup bir yazılım üreteceksiniz. Ama işi zor ve gereksiz kılan tarafı: Bunu nerede kaç görme engellinin kullanacağı hakkında bir öngörünüz olmayacak. Yani talep yoksa adamlar niçin boşa enerji sarf etsin ki? Şunun şurasında tanıdığım görme engelliler arasında koşan yalnızca ben varım.
Şimdiden yeni saatiniz ile bol keyifli koşular dilerim şu halde, umarım diğer koşu saati üreticileri de sıkıntısını hissettiğiniz konularda adım atmayı akıl ederler.
