Merhaba,
Ne zamandır aklımda olan bir şeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Neden biz bir koşucu kooperatifi kurmuyoruz?
Türkiyede yüzlerce insanın amatör olarak patika koşusu yaptığını biliyoruz.
Bilgi ve tecrübelerimizden hareketle üyelerimize destek olsak, doğru malzemeleri daha uygun fiyatla alma imkanı sağlasak belki bu konuda devlet desteği bile alırız.
Patika koşu sporu belki de yapılması en kolay, en dinlendirici sporlardan biri. Ancak koşucuların gereksinimlerini karşılamak söz konusu olduğunda ne yazık ki aynı şeyi söylememiz mümkün olmuyor.
Örneğin ben Kayseri’de ikamet ediyorum ve buranın dağlık bir bölge olması, patika ve dağ koşularına elverişli kılarken uygun fiyata ayakkabı, giyim ve ekipman bulmak oldukça zor oluyor. Yurtdışından getirtmek ise zaman ve emek kaybı ile beraberinde riskler taşıyor. Ayrıca deneyemiyorsunuz. Yerel dükkanlarda ürünlerin çoğu oldukça yüksek fiyatlardan satılıyor. Ayrıca mağaza ürünü giymek dışında deneme imkanı vermiyor. Çoğu kez de sadece giyilerek yapılan tecrübe, arazide koşularak denenen ayakkabıdan çok farklı oluyor. Ayrıca ülkemizde bu sporun gelişmesi için eminim çok potansiyel barındıran ancak destek alamadığı için bırakmak zorunda kalan binlerce insan var. Bu yolla onlara yardımcı da olabiliriz.
Bunlar daha ilk aklıma gelenler.
Bu Nasıl olur yada Nasıl gerçekleşir bilemem. Ama kesinlikle katılırım. En kolay ve ucuz yapılabilen spor dalı olduğu söylense de, gerçek bunun ram tersi. Emekliyim, yaşım 55. Uzun zamandır spor hayatımda. Son iki yıldır uzun mesafe koşmaya başladım. Gel gör ki bu işi yapmak çok pahalı gerçekten. Ayakkabı, şort, çorap vs gibi malzemeler deli paralara satılıyor. Bir ultraya katılmaya karar verdiniz diyelim; malzemelere bir dünya para verdiniz, gideceğiniz yere yol masraflarınızı verdiniz, kalacak yerinizde yaptınız ve bütün bunlar yetmedi, koşuya katılmak içinde üçret ödemek zorundasınız!!! Koşmayın diyorlar. Bir gün bir ultrada ayağında mekap, üstünde yün donu olan birisini görürseniz o benim işte. Bu pahalılık Hakkı’nda değerli ve tecrübeli ultra koşan kardeşlerden yorum bekliyorum. Kimbilir belkide ben yanlış düşünüyorum.
Ben bazı konularda sizinle aynı görüşte değilim. Bence, koşu görece düşük masraflı bir spor. Masraf kalemlerine çok detaylı girmek istemiyorum, çünkü bu kalemler kişisel olarak değişmektedir. Ama evden inip ayakkabımızla istediğimiz yere koşabiliriz. Bir şekilde hepimizin ama koşarak ama yürüyerek gideceği ağaçlık parklar, sahil alanları, ya da ormanlık araziler bulunuyor. Peki bahsi geçen üstüne de para verdiğimiz organizasyonlara gitmek zorunda mıyız? Hayır. Ama gidiyoruz. Neden gidiyoruz çünkü bu işe emek veren organizatörler yerlerinde durmayıp ta bilmem ne dağına gidip, günler öncesinden, resmi makamlardan izinler alıyorlar, parkurları işaretliyorlar, malzeme temin ediyorlar, günlerce uyumuyorlar, sağlık önlemlerini alıyorlar, servis araçları kiralıyorlar, kendi araçlarını kullanıyorlar, yardım masalarını kuruyorlar, gönüllüleri, sağlık ekiplerini organize ediyorlar ve sonuçta çok büyük emekler ile bizlere bir yarış parkuru ve yarış organize ediyorlar. Hem de hayatımız boyunca gidemeyeceğimiz yerlerde bu işleri organize ediyorlar. Kendi adıma konuşayım ben bir halı saha maçı organizasyonunu bile yapmaktan imtina ederken, bu kişiler böyle işlere çokça zaman ve emek harcıyorlar. Ve biz bu tür bir organizasyona giderken ulaşım, konaklama ve farklı kalemlerde harcama yapıyoruz. Ama organizasyona katkı anlamında verilen ücreti çok görüyoruz. Eğer şehir dışı bir organizasyonu düşünürsek koşuya ödenen ücret bu seyahat giderlerinin en fazla %20 si kadardır. Ayrıca bu koşular için herhangi bir puan toplama, kura, yurt dışındaki koşular gibi yüksek giriş ücretleri ödemeden katılabiliyoruz. Diliyorum ki, bu organizasyonları yapan arkadaşlarımızı, çok iyi sponsorlar destekler, katılımlar yüzleri geçer ve emeklerinin karşılıklarını alabilirler. Tabiki şehir dışına yapılan koşu seyahatlerinin ucuz olduğu iddiasında değilim. Söylemek istediğim, bunun içinde organizasyon için ödediğimiz paydır.
Sevgili Gürses,
Bende öyle yapıyorum. Koşularımı kendi köyümde yapıyorum. Birazcık sosyalleşelim, bunu yapan insanlarla koşup onlarla tanışalım dediğinizde işlerin rengi değişiyor. Bu tür organizelerin emekçilerine ne lafım olabilirki? Şimdi sana bir örnek vereyim; Nisan ayındaki Orhangazi ultra ya kayıt yaptırdım. Kayıt üçreti 150 tl. Tüm masrafların %20 si bu olsaydı maaşımı Oray’a gömmüştüm. Oradaki yarış için DSİ kampı ayarlanmıştı. Yatak üçretine 80tl dediler. DSİ nin kampını arayın bugün (sezon olmasına rağmen) bu fiyatın ne kadar altında olduğunu görürsünüz. Elbette emek ve para harcıyorlar; spor malzemelerinden inanılmaz paralar kazanan firmalar(Nike,Adidas,asice,revolution, vs vs) ne güne duruyor? Türkiye’de yıl içinde yapılan tüm ultra yarışların bu firmalara yükü ne olabilir ki? Bu yarışmaların onların satışlarına yaptığı katkının yanında çok küçük yer tutar. Yok, bu yarışları düzenleyen arkadaşlar da bunun ticaretini yapıyorlarsa, o Zaman anlayabilirim.
Ha bu arada, Orhangazi yarışına çok hevesli hazırlanmıştım. Ailecek geçirdiğimiz bir rahatsızlık nedeniyle katılamadım. Ve paranızı geri almanın bile koşulları var. İstemedim bile.
merhabalar ben de kayseride yalnızca kendimin olduğunu düşünüyordum. iletişime geçebilirsek birlikte aktivite yapabiliriz.
Banamı yazdınız bilmiyorum ama ben Kayseri’de yaşamıyorum.
hocam size yanlış gönderdim galiba tekrar da silemedim afedersiniz.
merhabalar ben de kayseride yalnızca kendimin olduğunu düşünüyordum. iletişime geçebilirsek birlikte aktivite yapabiliriz.